İletişim Bilgileri
e-mail: info@fotopanorama360.com
web : www.fotopanorama360.com
Tel: 0542 413 16 70
Merkez Ofis-I : Harem İskele Cd.
Özlem Ap. No:49 D-11
Üsküdar-Çiçekçi / İSTANBUL
Merkez Ofis-II : Düzlerçamı Mh. 6646 Sk. No8
Döşemealtı / ANTALYA
Blog Yazı Kategorileri
- 360 Sanal Tur (32)
- 3D Modelleme (1)
- Aksesuar (17)
- Çeşitli (2)
- Dron / Multikopter (2)
- Fotoğraf Makinası (18)
- Fotoğrafçılık (108)
- Gezi (84)
- Kamping (1)
- Monitör (3)
- Sosyal Medya (2)
- Su Altı (1)
- Tarihi Yerler (11)
- Teknoloji (13)
Etiketler
360
360 derece sanal tur
antalya
antik
diyafram
dslr
en
fethiye
fotoğraf
fotoğrafta
fotoğrafçılık
fotoğrafçılığı
fotoğrafı
gidilir
havadan
ile
ISO
kalesi
kaputaş
Kaş
kenti
koyu
lens
multikopter
müzesi
nasıl
nasıl gidilir
nasıl yapılır
nedir
nerede
objektif
Plajı
pozometre
sanal
sanal tur
sensör
tur
turkey
vadisi
video
yapılır
çekilir
çekim
çekimi
çekmek
DX ve FX nedir
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalDX ve FX nedir kısaltmaları sürekli olarak karşımıza çıkmakta ve elimizde bulunan veya almayı düşündüğümüz DSLR makina, DX mi yoksa FX mi? o zaman da hangi uyumlu lensi almalıyım sorusu ile karşılaşmaktayız.
FX Full Frame (Tam Kare) Sensör; makara film takarak çektiğimiz eski fotoğraf makinelerinde bir film karesi (36x24mm) büyüklüğünde FX uyumlu gövdeler olup, 35mm film kullanan makinalar idi (halada özel çekimlerde kullanılmaktadır).
Nikon‘un çıkardığı Digital FX gövde 35mm sensöre sahip olan makinalar dan bazıları D600, D700, D800, D3, D3s, D3x / Canon da ise EOS 6D, 5D Mark II, 5D Mark III, ve ayrıca birçok diğer markalar’da sayılabilir.
Sensör Boyut
FX Gövde Avantajları:
FX Gövde Dezavantajları:
DX – FX Diagram
DX makine gövdelerindeki sensör ise FX gövdelerde bulunan sensörler den daha küçüktür. Yani DX gövdeler daha küçük sensörle tam görüntü vermeye çalışmaktadır. Bunlar FX’lere göre göre 1.5 ve 1,6 cropludur yani daha küçük boyutta sensöre sahiptir. FX makine formatında kullanmış olduğumuz 50mm lens, DX full frame gövdede 75mm lense karşılık gelmektedir. Nikon‘un çıkardığı DX gövdelerden bazıları D300, D90, D5000, D3000,D5100, D7000, D7100 gibi.
DX Gövde Avantajları:
DX Gövde Dezavantajları:
Sensör Kıyaslama
Peki öyleyse hangi lensi almalıyım?
Bütün Lenslerin dairesel olan görüntü alanı vardır. Eğer elimizde FX bir lens var ise görüntü alanı geniş bir diktörtgen olacaktır biz bu lensi DX bir makinada kullanırsak, resmi bu dikdörtgenden daha küçük bir dikdörtgen sensöre yansıtmış oluruz. Şimdi ise elimizde FX uyumlu bir gövde var ve bunu DX bir lens ile kullanırsak doğal olarak dikdörtgenimizin kenarlarında görüntü kaybı oluşacaktır. Tam tersi olması yani FX uyumlu olan lensi DX olan bir gövde de kullandığınızda FX lense göre görüntü kaybı olmayacaktır ancak 1.5 croptan dolayı geniş açı beklentimizi karşılamayacaktır.
Özellikle Portre için Full Frame vazgeçilmez gibi gözükmektedir, çünki iyi bir portre için iyi bir Bokeh kalitesi olması gerekir, ayrıca dinamik aralıkta çok önemli, manzara fotoğrafı çekenler olabildiğince gölge elde etmek isterler bu gibi istekler Full Frame ile mümkündür.
Full Frame ve Crop Makina
Nikon gövdelerde FX=Full Frame, DX=Crop sensör.
Nikon Full Frame olan gövdeler, Crop lensler dahil her türlü lensi kullanabilir.
Canon gövdelerde ise, EF lensler full frame ve crop body’lerede uygundur, EF-S lensler ise sadece Crop Body’lerde kullanılabilir. Sonuçta Canon’larda Full Frame gövdeler EF-S lensleri kullanamazlar.
Sonuçta iyi bir Lense yapılan yatırım ciddidir, ona göre karar vermek gerekir. Body değişebilir ama lensler size uzun seneler hizmet edecektir.
Hoşçakalın…
İyi kamera ile Kötü Kamera Arasındaki Fark Nedir?
/in Fotoğraf Makinası/tarafından Bülent Erdalİyi fotoğraf makinası veya daha profesyonel olan bir kamera ile alt kategoride daha vasıfsız diye nitelendireceğimiz diğer kötü fotoğraf makinası veya kamera’lar arasında, aşağıda genel olarak üzerinde duracağımız dört farklı parametreye göz atalım.
1- Renk Derinliği
Makinada Renk derinliğinin anlamı; çektiğimiz fotoğraflarda rengin ne kadar fazla bulunduğu ile ilgilidir. Kaliteli olan bir fotoğraf makinası ile çektiğimiz görüntüde çok fazla renk geçişi mevcut iken, kalite açısından daha düşük değerde olan fotoğraf makinası‘nda ara renk değerleri zengin olmayacaktır. Buna örnek vermek gerekirse iyi bir kamera ile çekeceğimiz gökkuşağı fotoğrafında aşağıdaki gibi renkler doğal olarak iyi bir geçiş yaparken, daha vasıfsız veya kötü bir kamera ile çekilen resimde renkler arası geçişler fotoğrafta gözle görülebilir şekilde fark edilebilir olacaktır. Yani renk derinliği ne kadar yüksek ise gözümüz ile gördüğümüz gerçekçi renklere daha çok yaklaşıyoruz demektir.
Renk Derinliği
2- Dinamik aralık
Dinamik aralığın anlamını ise, fotoğraf karesi içerisinde gördüğümüz en yüksek değerdeki parlak alan ile yine en karanlık alan arasındaki fark olarak değerlendirebiliriz. Buna karşın insan gözü şu ana kadar yapılmış olan tüm kameralardan daha yüksek bir dinamik aralığa sahiptir. Buda şu demektir gözümüz kadraj içerisindeki en karanlık alan veya en aydınlık noktaya baktığında her iki alanın detaylarını görebilir. Yani şu an piyasadaki en detaylı ve pahalı kamera bile maalesef tek karede insan gözünün gördüğü dinamik aralıkta fotoğraf çekemiyor. Ama farklı çekim teknikleri ile insan gözünün görebileceği dinamik aralığa yaklaşılabiliyor HDR tekniği gibi.( HDR tekniği nedir.)
Dinamik Aralık
3- İso performansı (Grain) Kumlanma oranı
Kameralarda fotoğraf görüntüsünü pozlarken makinadaki sensörün ışığı algıladığı bir değer vardır bu değer ISO değeridir. ISO değeri ne kadar düşük ise (50-100 ISO) fotoğraf net, fakat yetersiz ışıkta karanlık çıkar, ISO değeri ne kadar yüksek ise (6400 ISO gibi.) düşük ışıkta fotoğraf o kadar parlak fakat kumlanma oranı da artacak demektir. ISO değeri artıkça resimdeki kumlanma oranı ne kadar düşük olursa fotoğraf makinasınında kalitesi o oranda iyi olacaktır.
ISO (Grain)
4- Megapiksel
Kamera hatta cep telefonu alırken ilk sorulan soru şudur “Bu kamera kaç megapiksel”. Zira yukarda belirttiğimiz Dinamik aralık, Renk derinliği ve ISO performansı açısından hiçbir kamera üreticisi genel tanıtımlarında bu bilgileri vermez. Bu bilgileri test eden uluslararası bir birim pek yok. Her ayrı test ortamında, test eden kurumlar firmalara göre bu değerleri farklı olarak açıklayabiliyorlar. Ama Megapiksel ise sayıla bilinir sabit bir parametredir, yani Sensör üzerinde bulunan toplam piksel adedi.
Piksel farkı
Peki bu megapiksel değerinin çok olması bizim ne işimize yarar? Cevabı ise Megapiksel ne kadar fazla ise fotoğraftaki detaylar o oranda artar.
Yüksek Megapikselin avantajları ;
1- Büyük baskılarda yüksek detay aralığı sağlaması.
2- Fotoğraf içerisinden seçerek keseceğimiz ufak detayları tekrar kadrajladığımızda görüntü kaybı yaşamamış oluruz. Örnek: Bir portre fotoğrafından gözün bulunduğu bölgeyi kesip, net bir göz fotoğrafı olarak kullanmak gibi.
Bunun haricinde makina Megapiksel’inin yüksek olması yüksek ve daha detaylı-çözünürlüklü fotoğraflar çekmeniz için tek başına yeterli değildir.
Megapiksel değeri ile birlikte Yüksek çözünürlük elde edebilmemiz için;
1- Kamera ile kullandığımız objektiflerinde çok kaliteli optik özelliklere sahip olması gerekir.
2- Kamera sensörünün ISO performansı/grain oranının da iyi olması gereklidir. Örnek verirsek günümüzde Megapiksel’i çok yüksek olan cep telefonları mevcut, ama az ışıkta çekilen fotoğraflara baktığımızda kumlanma oranı çok fazla olduğu için yüksek çözünürlük ve detay verememektedirler. Sadece bu bahsettiğimiz değerlerin farkında olmadan Megapiksel rakamına bakıp ürün alan tüketiciler için satıcılar açısından bu bir pazarlama stratejisinden ibarettir.
Peki Megapiksel değeri dışında bir kamerayı satın almadan önce renk derinliği, dinamik aralık ve ISO performans ve değerlerini nasıl öğrenebiliriz?
Fotoğraf makinası üreticileri bu tarz bilgileri pek paylaşmadıkları için kameraları test eden siteler mevcut. Bu sitelerden gerektiği kadar bilgi edinilebilirsiniz. Böylece incelediğiniz ürünün her birinin de avantajlı ve dezavantajlı özelliklerinin bilgilerine ulaşmak mümkün.
Kamera Testi yapan bazı Siteler:
1- Dxomark.com – Bu site popüler olan kameraları test edip rakamsal birimleri ile test sonuçlarını belirliyor. Amatör kullanıcılar için oldukça ideal bir site.
kamera Test
2- imaging-resource.com – Bu sitede ise popüler olan tüm kameralar ile çekilmiş çeşitli ISO ayarlarında JPG ve RAW(ham) formatlarında çeşitli fotoğraflar mevcut. Bu site makinaların rakamsal olarak kıyaslamasını yapmıyor. Ayrıca fotoğrafları indirip bilgisayarınızda istediğiniz gibi kıyaslama yapabilirsiniz.
Kamera Test
3- dpreview.com – Bu site makine değerlerini hem rakamsal olarak kıyaslıyor ayrıca da çekilen fotoğrafları JPEG yada RAW olarak bilgisayarınıza indirebiliyorsunuz, hatta 4 farklı özellikte kamera seçip, aynı anda fotoğraflarını görüp kıyaslama yapabiliyorsunuz.
Kamera Test
Kameramızı aldık acaba bitti mi? Hayır bitmedi, bir de kameranın hakkını verebileceğimiz objektif almamız gerektiğini de unutmayın.
Hoşçakalın…
4K UHD TV Nedir?
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalSon dönemlerde televizyonlar durdurulamaz bir hız ile çözünürlük konusunda ileri boyutlara taşınmış durumda. Peki o zaman sürekli duyduğumuz 4K veya UHD ne demektir? Böyle bir şeye İhtiyacımız var mı?
Dünya Teknoloji arenasında televizyon pazarı birçok çeşitliliğe sahip. LED LCD, OLED, 3D TV, Plazma, 120 Hz vs. ve benzerleri… Bu terimler yeterince kafamızı karıştırırken, son zamanlarda bir de 4K ve UHD yani Ultra Yüksek Çözünürlük terimini, çok duymaya başladık. Peki bu 4K ya da öbür terimi ile UHD nedir? Bu tip cihazlara İhtiyacımız var mı?
UHD televizyonlar HD TV’lere göre çok daha fazla piksele sahip. Bunun yanında daha gerçekçi renk skalası ve daha akıcı görüntü sunuyor. Aslında UHD teknolojisi yaklaşık 2014 senesinde tanıtıldı ve pazara sürüldü. Ancak pek alıcısı olmadı, sebebi ise bu kadar yüksek çözünürlükte çok fazla görsel ve de video yoktu, yalnızca demolar ve özel amaçlar için medya oynatıcıları bulunuyordu.
4K / UHD
“4K” terimi ile “UHD” terimi arasında herhangi bir farklılık var mı?:
2012 yılı Ağustos ayında Tüketici Elektronikleri Derneği, UHD (Ultra High Definifion) Ultra Yüksek Çözünürlük karşılığına gelen kısaltmayı, UHD terimi olarak tanıttı. Bu terim için cihazın 3840×2160 pikselden aşağı olmaması gerekiyor. UHD teriminin amacı ise 4K terimini ortadan kaldırmaktı. Ancak yukarıda adı geçen derneğin çıkardığı terim, bu işi başaramadı. Sony, “4K Ultra Yüksek Çözünürlük” şeklinde isimlendirdiği bu TV’yi tanıtınca, diğer bütün firmalar da Sony’nin izinden gitmeye karar verdiler.
Kısaca iki terimde aynı yola çıkıyor. İster UHD deyin, isterseniz 4K. Üstelik arama sonuçlarına bakıldığında Google’ da bu fikre katılıyor.
Kurt kocayıp, yerini 4K’yamı bırakacak:
Şu an marketlerde oluşan hareketlerden de anlaşıldığı gibi 4K televizyonlar 1080p olan televizyonların yerini yavaş yavaş alacak teknoloji marketlerinde de en iyi performans ürünü olarak sergilenecek.
Kıyaslama
4K’nın ortaya çıkması ile birlikte evlerimizde kullanılan televizyonlardaki çözünürlük tanımları şöyle sıralanmaya başladı; standart çözünürlük (480p/540p), yüksek çözünürlük (720p), tam yüksek çözünürlük HD (1080i/p) ve ultra yüksek çözünürlük UHD (4K) (2160p).
4K/UHD olan bir TV’nin 3840*2160 piksel değerinde olması gerekiyor. Bu da iki adet 1080p ekran çözünürlük değerine eşdeğerdir. Eskiden ise bu çözünürlük değeri “Quad HD” olarak bilinirdi.
Bir diğer çözünürlük ise 4Kx2K, bu da 4096*2160 piksel değerine karşılık gelir. Bu çözünürlük bazı projeksiyon cihazı ve çoğu profesyonel kameralarda kullanılmaktadır. Bu format yine 4K çatısı altında değerlendirilmektedir, zira 2160p.
4K 2014 senesi için yeni bir teknoloji başlangıcıydı günümüz 8K lara yol alınırken 4K normal standart haline geldi, bunun yanında 4K’nın atası olan HD (yüksek çözünürlük) ise yaklaşık 8-10 yıldır bizimle birlikte. Bu söz konusu format, HD yayın ve Blu-ray filmlerde kullanılıyor. HD’nin kullanılan üç farklı sürümü bulunuyor. full yüksek çözünürlük 1080p (progressive – işlemeli), 1080i (interlaced – geçmeli) ve 720p (ayrıca bu format kısaca HD olarak da bilinir.)
Boyutlar
Sonuç:
Uzun lafın kısası, 4K çözünürlük, ekranın büyük olduğu yerlerde, yani sinema salonlarında ön taraftaki izleyiciler için kaliteli bir çözüm, çünkü piksel yırtılması ve boşlukların olmadığı görüntü söz konusu, ancak evlerimize girip ekran küçüldüğünde 4K nın yararlarının gözle görülmesi daha da zorlaşıyor. eğer 55 inç veya üzeri bir TV veya paneliniz yoksa 4K’sistemini seçmeniz gereksiz gibi görülmekte. Çünkü evimizde 4K, format kullanıcıya 1080p’den çok daha farklı bir deneyim sunmuyor. Ayrıca bunda 4K içerikli görsellerin az olmasının da rolü var. Yani özetlersek 4K teknolojisi henüz ev kullanıcısı için şu an biraz erken gibi.
Hoşçakalın…
Zeugma Mozaik Müzesi / Gaziantep
/in Monitör/tarafından Bülent ErdalZeugma Mozaik Müzesi’ ne giderken yol üstünde orta refüjde bulunan Kervan heykelleri ilk intiba için çok güzel algı oluşturuyor, Müzeye geldiğinizde bina oldukça görkemli. Zeugma Mozaik Müzesi 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep ‘te açılan ve 1700 metrekarelik mozaik alanı ile Dünyanın en büyük çaplı mozaik müzesi olma özelliği ne sahiptir.. Müze, ziyarete açıldığı ilk bir gün boyunca 3000 ‘in üzerinde ziyaretçiyi de ağırlamıştır.
Kervan
Üç blok halinde inşa edilen Zeugma Mozaik Müzesi, arkeoloji ve mozaik müzelerinin yanında konferans ve sergi salonu olarak hizmet verecek şekilde oluşturulmuştur. Müzede Zeugma Antik kentinden gelen mozaikler sergilenmektedir. Ayrıca Dünyaca üne sahip “Çingene Kızı“ mozaiği burada ayrı bir karanlık odada loş bir ışık altında sergilenmektedir.
Çingene Kızı
Müze gerek mimari yapısı, gerekse ışıklandırma, seslendirme ve diğer teknolojik özellikler açısından dünyanın önde gelen müzeleri arasında yer alır. İki bin yıllık tarihe sahip mozaiklerin yıllar içinde define avcıları tarafından talan edilmesiyle eksilen parçaların görüntüleri, lazer sistemiyle görsel olarak tamamlanmaktadır. Zeugma’daki mozaikler on üç renk armonisinden oluşmanın yanında, sanal perspektif yöntemine göre dizilmesi ile de oluşturulan panolar illizyon etkisi yaratmaktadır.
Mozaik
Mozaik malzemesinin kullanımı, bir çok gelişim süreci içinde köklü değişiklikler sonucunda olgunlaşmıştır. İlk dönemlerde çoğunlukla siyah-beyaz çakıl taşları kullanılmış olup, bunlar ayrıca çeşitli renklere de boyanıp kullanılmıştır. Fakat daha sonraları taşların “tesserae” denilen teknikle kübik, dörtgen ve üçgen prizmalar şeklinde tıraşlanması sonrası mozaik panolara işlenmiştir. Bu teknik, mozaiği resimsel tarzda yapma isteği sonucu gelişmiştir. İlerleyen zamanlarda kiremit parçaları, mermer, seramik ve renkli camlar da kullanılıp sanatçılara sınırsız renk kullanma imkanı vermiştir.
Mozaik
ZEUGMA ANTİK KENTİ
Zeugma Antik Kenti, MÖ 300 ‘de Ünlü komutan Büyük İskender tarafından ”Selevkia Euphrates” adıyla bu bölgede kuruldu. Bir diğer Romalı Komutan Pompeius ise MÖ 64’de kendine yaptığı yardımların karşılığı olarak Zeugma Antik kenti‘ni 1. Antiachos‘a verdi.
Kommagene Krallığı’nın dördüncü büyük şehirlerinden biri olan kent, MÖ 31’den itibaren tamamı ile Roma İmparatorluğunun egemenliği altına girdi ve ”geçit” veya ”köprü” anlamına gelen ”Zeugma” adını aldı.
Zeugma Tepesi
Zeugma Antik Kent Kazı
Roma döneminde büyük bir zenginlik, ihtişam ve kültürel dönem yaşayan, güvenli ve zengin bir kent olan Zeugma’ya döneminin en iyi sanatçıları akın etmeye başlamışlar, bu sanatçılar kentte, günümüzde muhteşem hayranlık yaratan mozaikler, freskler ve heykelleri bırakmışlardır.
Zeugma MS. 256 ‘da ise Sasani Kralı 1. Şapur tarafından ele geçirilip talan edilerek yakılıp yıkılmıştır.
Mozaik
Zeugma’nın asıl önemli yönü, kazılarda ancak küçük bir bölümü ortaya çıkarılabilen Roma Villaları ve bu yamaç villalarının tabanlarını süsleyen mozaiklerdir. Bu mozaiklerin benzerleri Türkiye’de sadece Ephesus (Efes) Antik kentinde görülür, arkeolojik açıdan bu eserler büyük öneme sahiptirler.
GAP kapsamında bu bölgede inşa edilen Birecik Barajı‘nın su tutmaya başlanmasıyla eş zamanlı olarak Türk ve yabancılardan oluşan ekipler tarafından Zeugma Antik kentinin sular altında kalacak bölümlerinde yoğun kurtarma kazı çalışmaları yapıldı.
Tuvalet & Banyo
Bu kurtarma kazıları sonunda yoğun ve titiz çalışmalar sonunda gün ışığına çıkarılan ve her birinin sanatsal bir şaheser olduğu ifade edilen Mozaikler, Mars Heykeli, duvar resimleri ve Kil Mühür Baskı Koleksiyonu Gaziantep Arkeoloji Müzesine taşınarak bu muhteşem görsellik ise ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.
Bunun haricinde Açık hava müzesine dönüştürülmesi de hedeflenen ve programlanan Zeugma Antik Kenti, Bakanlar Kurulunun 2005 yılında aldığı karar kapsamında, Doç. Dr. Kutalmış Görkay başkanlığındaki ekip ile kazı çalışmalarına devam etmektedir.
Hoşçakalın…
Dara Antik Kenti
/in Gezi/tarafından Bülent ErdalDara Tarihi:
Dara Antik Kenti Mardin şehrinin güneydoğusuna, 30 km. uzaklıkta bulunan Oğuz köyünde yer alıp Mardin Nusaybin kara-yoluna da 9 km, sırtını Anadolu dağlarına yaslamış, yüzünü ise bereketli Mezopotamya ovalarına çevirmiş bir sınır kentidir.
Dara Pers kralı III. Darius’un (M.Ö. 336-330) döneminde bir askeri üs olduğu, Darius’un burada öldüğü ve kent adının kökeninin buna dayandığı söylenmektedir. Dara ve Mardin M.Ö. birinci yüzyıldan itibaren Pers ve Roma devletleri arasında sürekli olarak el değiştirmiş olup, Roma’nın önemli sınır kentlerinden olan Amida (Diyarbakır) sasani’ler tarafından kuşatılması M.S.502, Nisibin (Nusaybin) Sasani’lerin eline geçmesi (M.S.363) nedeni ile güvenliği arttırmak isteyen Doğu Roma İmparatorluğu, egemenliği altında olan bu toprakları korumak için Mezopotamya sınırları içinde yeni garnizon Kentler oluşturma kararı almıştır.
Dara Antik Kent
Doğu Roma İmparatoru Anastasios döneminde küçük bir köy konumunda kurulan kent, bu bölgenin stratejik ve korunmaya müsait konumda olması, yaşam için önemli olan su kaynaklarına yakınlığı ve ovaya hakim olması sebebi ile kurulumunda belirleyici rol oynamıştır.
Dara Antik Kenti M.S.1150’de Artuklu beylerinden olan Timurtaş tarafından kuşatılarak alınmış, Mardin Artuklu Beyliğine bağlanmıştır. Daha sonra ise 1251 – 1259 yılları arasında İlhanlılar tarafından da tahrip edilmiştir.
Dara bu tarihlerden itibaren yavaş yavaş terk edilerek 14. Yüzyılda küçük bir köy yerleşkesine dönüşmüştür. Bu günkü Dara köyü yerleşkesi ise 18. Yüzyıl sonrasında görkemli Roma imparatorluğunun kalıntıları üzerinde yaşamını sürdürmektedir.
Dara Kazıları:
Mardin Müze Müdürlüğünce 1986 yılından beri sürdürülen kazı çalışmaları, Antik kentin özel mülkiyet yapılarının altında kalması sebebi ile hazine arazisi üzerinde bulunan Agora, Sarnıç ve kentin batısında bulunan mezarlık alanda yoğunlaşmıştır. Kentteki Roma dönemi yapılarından kiliseler, saraylar, hamamlar, askerlerin barındığı yapılar sütunlu cadde, agora, sarnıç, sur ve kalelerin Mardin müze müdürlüğünce belgeleme çalışmaları devam etmektedir.
Kentin batısında bulunan geniş tepeler 6. Yüzyıl başlarında kentin inşası için gerekli olan taşların çıkarıldığı ocak olarak kullanılmıştır. Daha sonraları Taş kesimi ile oluşan düzgün ve dik cepheler mezarlık alan olarak kullanılmıştır. Bu alanda üç farklı mezar tipi bulunmaktadır. Bunlar ise kaya mezarları (6.yüzyıl), lahit tipi mezarlar (6. ile 8. Yüzyıl arası) ve basit olarak inşa edilmiş sanduka mezarlardır (8-14. yüzyıl arası)
Mezarlar
Bu dönemde ölüler Mitra ve Pagan kültünde, Tanrıların kayalardan doğduğuna, buna ithafen de yeniden doğuş inancı ile ölüler kayadan oyulan mezarlara gömülürdü. Paganizm ruhun kutsallığı, doğaya duyulan saygı geleneği ve bir inanç sistemidir.
Dara‘da dış ve iç olmak üzere iki sur sistemi ve üzerlerinde dört yönde ana kapılar bulunmaktadır. Bunların üzerine 28 kule ve hendek, ve duvarların yüksekliği de 20 metreyi bulmaktadır.
Kentin güney kapısından Dara deresi boyunca kent içinde kuzeye doğru uzanan büyük blok taşlarla döşenmiş 5,5m genişliğinde Agora caddesi bulunmaktadır. Bu bölümde atölye ve dükkanların bulunması bu alanın kentin alış veriş merkezi olduğunu göstermektedir.
Kentin içinden geçen Dara deresi üzerinde üçü kentin içinde biride güney kapısının dışında, benzer biçimde kesme taş örgülü yuvarlak kemer biçimli dört köprü bulunmaktadır.
Kemer Köprü
Dara’da yüksek dağlardan gelip sarnıçlarda depolanıp kanallarla tüm kente dağılan devasa su sistemi mevcuttur. Maksem adı verilen en büyük sarnıç doğu batı yönünde, üstü beşik tonozla örtülü on adet hücre odaya sahip olup, her bir oda 50m uzunluk, 4m genişlik 18m yükseklik ve 14,500 metreküp su kapasitesine sahiptir.
Sarnıç
Diğer bir yapı ise önemli ölçüde yerin altında kalacak şekilde inşa edilmiş, günümüzde halk arasında Zindan diye adlandırılan fakat mimari tarzı ve ebatları o dönem tahıl anbarı, depo olarak kullanılan yerin altında düzgün yüksek kesme taşlarla yapılmış merdivenlerle inilen yapıdır.
Zindan Tahıl Ambarı
Zindan Merdivenler
Fotoğrafta Harici Aydınlatma
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalFotoğrafçılığın olmasa olmazı ışık’tır dış fotoğraf çekimlerinde doğal ışığın yanında fotoğrafta harici aydınlatma da çok önemlidir. Profesyonel dış çekim Fotoğraf ve Video çekimlerinde görmüşsünüzdür ya doğal ışığı yansıtan reflektörler veya güçlü sabit ışık veya flaşlar kullanılır çünkü İyi ışık sonucunda iyi fotoğraflar elde ederiz,
Harici Çekim
Fotoğraf makinelerinin üzerindeki dahili flaşlar, harici aydınlatmanın yetmediği yerlerde dolgu ışığı olarak iş görebilir, eğer çektiğiniz kişinin yüzünün bir kısmının parlaması, veya çektiğiniz nesnenin dengesiz aydınlanması sizin için çokta önemli değilse bu durumda dahili flaşın yeterli olup olmadığı tartışılır.
Fakat yaratıcı, dengeli ve sadece çekeceğiniz nesnede istediğiniz yerleri vurgulayıcı şekilde, Harici tepe Flaşı, Para Flaş, Reflektör, Sürekli Işıklar vs. ile aydınlatmak dururken, neden dahili flaşla yetinelim?
Harici Çekim
Manuel Ayarlamanın önemi
Fotoğraf makinemizdeki veya harici olarak kullanacağımız flaş’larımızdaki ayarlar bizlere ihtiyacımız olan ayarları sunmaktadır. Makinemizdeki A (diyafram öncelikli) ve S (pozlama öncelikli) modlar ortamdaki aydınlığa göre bir yere kadar otomatik ayar yapıyorlar, fakat bize tam kontrolü genelde sunmuyorlar. Sonuçta Flaşlar sürekli olmayıp anlık ışık kaynakları olduğundan, fotoğraf makinemizin ışıklı ortamda bizim istediğimiz gibi ışığa göre ayarlama yapması mümkün olamayacağından, flaş ayarını M (Manuel – elle ayar) modun’da kullanmak en mantıklı ayar şeklidir.
Tepe Flaşı
Para Flaş
Harici ışıklandırma ile çekilen fotoğraflarda fotoğraf makinasındaki ISO, Diyafram ve Enstantane ayarları ayrı bir önem taşır (“Temel Fotoğrafçılık Terimleri Diyafram, Enstantane, ISO” yazımızda okuyabilirsiniz)
Bu üç değerin Flaş ile olan alakasına gelince bu değerlerin flaş üstündeki eşdeğerini yani flaş ayarı için ışık durak değerlerinin neye göre değiştiğini anlamamız gerekmektedir. Flaşlardaki güç değerleri ise “2” nin katları halinde gider, ve de aralarında bir durak ışık farkı vardır.
1/1->1/2->1/4->1/8->1/16->1/32->1/64->1/128
Fakat ışığı makinemizden uzaklaştırırsak, bu durumda, ışık durakları için bir diğer değişkenimiz ise mesafe’dir. Bunun içinde flaşlarımızın gücü önemlidir.
Hangi Flaş Tercihi:
Kullanabileceğimiz “tam otomatik” ITTL (Nikon) ve E-TTL (Canon) gibi harici flaşlar hızlı fotoğraf çekimleri için işimize yarasa da, farklı fotoğraf çekimlerinde yaratıcı ışıklandırmanın gerekli olduğu pozisyonlarda bu tip fiyatı yüksek ekipmanlar adet olarak birden çok kullanılacağı için bize pahalıya mal olabilir.
Pahalı olan Canon E-TTL veya Nikon için ITTL flaşlar ayrı bir tercih sebebi olabilir. Alternatifi Çin malı olanlar ise artık kalite açısından hiçte kötü değiller bir adet yerine aynı fiyata üç adet alabilirsiniz.
Tetikleyici
Bir diğer konu ise kablolu veya kablosuz olan tetikleyici’ler birden fazla flaş kullanıyorsanız bu ekipman gerekli. Teknoloji çok çabuk değiştiği için her hangi bir özellik veya model belirtmek yanlış yönlendirme olur, şu an piyasada ucuz pahalı tek alıcılı üç alıcılı vs. bir çok alternatif mevcut.
Flaş Tetikleyici
Hoşçakalın…