Zeugma Mozaik Müzesi / Gaziantep
Zeugma Mozaik Müzesi’ ne giderken yol üstünde orta refüjde bulunan Kervan heykelleri ilk intiba için çok güzel algı oluşturuyor, Müzeye geldiğinizde bina oldukça görkemli. Zeugma Mozaik Müzesi 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep ‘te açılan ve 1700 metrekarelik mozaik alanı ile Dünyanın en büyük çaplı mozaik müzesi olma özelliği ne sahiptir.. Müze, ziyarete açıldığı ilk bir gün boyunca 3000 ‘in üzerinde ziyaretçiyi de ağırlamıştır.
Üç blok halinde inşa edilen Zeugma Mozaik Müzesi, arkeoloji ve mozaik müzelerinin yanında konferans ve sergi salonu olarak hizmet verecek şekilde oluşturulmuştur. Müzede Zeugma Antik kentinden gelen mozaikler sergilenmektedir. Ayrıca Dünyaca üne sahip “Çingene Kızı“ mozaiği burada ayrı bir karanlık odada loş bir ışık altında sergilenmektedir.
Müze gerek mimari yapısı, gerekse ışıklandırma, seslendirme ve diğer teknolojik özellikler açısından dünyanın önde gelen müzeleri arasında yer alır. İki bin yıllık tarihe sahip mozaiklerin yıllar içinde define avcıları tarafından talan edilmesiyle eksilen parçaların görüntüleri, lazer sistemiyle görsel olarak tamamlanmaktadır. Zeugma’daki mozaikler on üç renk armonisinden oluşmanın yanında, sanal perspektif yöntemine göre dizilmesi ile de oluşturulan panolar illizyon etkisi yaratmaktadır.
Mozaik malzemesinin kullanımı, bir çok gelişim süreci içinde köklü değişiklikler sonucunda olgunlaşmıştır. İlk dönemlerde çoğunlukla siyah-beyaz çakıl taşları kullanılmış olup, bunlar ayrıca çeşitli renklere de boyanıp kullanılmıştır. Fakat daha sonraları taşların “tesserae” denilen teknikle kübik, dörtgen ve üçgen prizmalar şeklinde tıraşlanması sonrası mozaik panolara işlenmiştir. Bu teknik, mozaiği resimsel tarzda yapma isteği sonucu gelişmiştir. İlerleyen zamanlarda kiremit parçaları, mermer, seramik ve renkli camlar da kullanılıp sanatçılara sınırsız renk kullanma imkanı vermiştir.
Zeugma Antik Kenti, MÖ 300 ‘de Ünlü komutan Büyük İskender tarafından ”Selevkia Euphrates” adıyla bu bölgede kuruldu. Bir diğer Romalı Komutan Pompeius ise MÖ 64’de kendine yaptığı yardımların karşılığı olarak Zeugma Antik kenti‘ni 1. Antiachos‘a verdi.
Kommagene Krallığı’nın dördüncü büyük şehirlerinden biri olan kent, MÖ 31’den itibaren tamamı ile Roma İmparatorluğunun egemenliği altına girdi ve ”geçit” veya ”köprü” anlamına gelen ”Zeugma” adını aldı.
Roma döneminde büyük bir zenginlik, ihtişam ve kültürel dönem yaşayan, güvenli ve zengin bir kent olan Zeugma’ya döneminin en iyi sanatçıları akın etmeye başlamışlar, bu sanatçılar kentte, günümüzde muhteşem hayranlık yaratan mozaikler, freskler ve heykelleri bırakmışlardır.
Zeugma MS. 256 ‘da ise Sasani Kralı 1. Şapur tarafından ele geçirilip talan edilerek yakılıp yıkılmıştır.
Zeugma’nın asıl önemli yönü, kazılarda ancak küçük bir bölümü ortaya çıkarılabilen Roma Villaları ve bu yamaç villalarının tabanlarını süsleyen mozaiklerdir. Bu mozaiklerin benzerleri Türkiye’de sadece Ephesus (Efes) Antik kentinde görülür, arkeolojik açıdan bu eserler büyük öneme sahiptirler.
GAP kapsamında bu bölgede inşa edilen Birecik Barajı‘nın su tutmaya başlanmasıyla eş zamanlı olarak Türk ve yabancılardan oluşan ekipler tarafından Zeugma Antik kentinin sular altında kalacak bölümlerinde yoğun kurtarma kazı çalışmaları yapıldı.
Bu kurtarma kazıları sonunda yoğun ve titiz çalışmalar sonunda gün ışığına çıkarılan ve her birinin sanatsal bir şaheser olduğu ifade edilen Mozaikler, Mars Heykeli, duvar resimleri ve Kil Mühür Baskı Koleksiyonu Gaziantep Arkeoloji Müzesine taşınarak bu muhteşem görsellik ise ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.
Bunun haricinde Açık hava müzesine dönüştürülmesi de hedeflenen ve programlanan Zeugma Antik Kenti, Bakanlar Kurulunun 2005 yılında aldığı karar kapsamında, Doç. Dr. Kutalmış Görkay başkanlığındaki ekip ile kazı çalışmalarına devam etmektedir.
Hoşçakalın…
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!