İletişim Bilgileri
e-mail: info@fotopanorama360.com
web : www.fotopanorama360.com
Tel: 0542 413 16 70
Merkez Ofis-I : Harem İskele Cd.
Özlem Ap. No:49 D-11
Üsküdar-Çiçekçi / İSTANBUL
Merkez Ofis-II : Düzlerçamı Mh. 6646 Sk. No8
Döşemealtı / ANTALYA
Blog Yazı Kategorileri
- 360 Sanal Tur (32)
- 3D Modelleme (1)
- Aksesuar (17)
- Çeşitli (2)
- Dron / Multikopter (2)
- Fotoğraf Makinası (18)
- Fotoğrafçılık (108)
- Gezi (84)
- Kamping (1)
- Monitör (3)
- Sosyal Medya (2)
- Su Altı (1)
- Tarihi Yerler (11)
- Teknoloji (13)
Etiketler
360
360 derece sanal tur
antalya
antik
diyafram
dslr
en
fethiye
fotoğraf
fotoğrafta
fotoğrafçılık
fotoğrafçılığı
fotoğrafı
gidilir
havadan
ile
ISO
kalesi
kaputaş
Kaş
kenti
koyu
lens
multikopter
müzesi
nasıl
nasıl gidilir
nasıl yapılır
nedir
nerede
objektif
Plajı
pozometre
sanal
sanal tur
sensör
tur
turkey
vadisi
video
yapılır
çekilir
çekim
çekimi
çekmek
Türkiye’nin Çadır Kamp Bungalow Karavan Alanları / Kamp Yerleri
/in Gezi, Kamping/tarafından Bülent ErdalTelekonvertör (Teleconverter) Nedir Nasıl Kullanılır
/in Aksesuar, Fotoğraf Makinası/tarafından Bülent ErdalMakro veya Telefoto çekimler yaparken resmim çerçevesini daraltmak oldukça önemlidir. Bu sebeple bunu yapmanın en önemli nedeni çekilen konunun detaylarını izleyene göstermek olup diğer bir sebebi ise fotoğraftaki konunun etrafında bulunan dikkat dağıtıcı nesneleri olduğunca ortadan kaldırmaktır. Genel olarak fotoğrafçılar konuyla ilgili fotoğrafı daha yakından çekip çerçeveyi olduğunca daraltmaya çalışsalar da bazen de çekilen konunun fiziki koşulları veya doğası gereği sebebi ile bu mümkün olmayabilir. İşte bu gibi durumlarda telekonvertör’ler imdadımıza yetişir ve de hayat kurtarıcıdır. Telekonvertör’lerin çok önemli avantajlarının yanında, bulanıklık ve keskinlikte azalma gibi bazı dezavantajlarını da göz önünde bulundurmalıyız.
Telekonvertör
Telekonvertör Nedir?
Lens ile fotoğraf makinesi arasına takılan Telekonvertör‘ler (Kısaltması “TC”) aynı zamanda extender olarak ta bilinirler. Telekonvertör’lerin genel amacı etkili odak uzaklığını artırmaktır fakat bunun yanında, lense giren ışık azalıp diyafram ayarı düşeceği için fotoğraf keskinliğinde kayıp yaşanacaktır. İşte bu etkiler telekonvertörün çarpan faktörü ile doğrudan ilgili olup 1.2x ‘ten başlayıp 3.0x’e kadar uzanan (en yaygın olarak kullanılan 1.4x ve 2.0x) çarpan değerleridir. Örneğin elinizdeki 300mm f/2.8 prime telefoto lensiniz için 2.0x telekonvertör kullanıyorsanız, odak uzaklığınız iki kat artacak ve diyafram açıklığı ise iki durak küçülecektir ve sonuçta elinizdeki objektif 600mm f/5.6 lens olacaktır. Zoom lenslerde de durum aynıdır, 1.4x telekonvertör ile kullanılan 70-200mm f/2.8 lens 98-280mm f/4 olacaktır.
Telekonvertör
Telekonvertör’ler birden çok optik elementten oluşup, bu sayı ile optik eleman çeşitliliğinin çarpan faktörünü belirlediği bir sistemdir. Kural olarak çarpan faktörü arttıkça Telekonvertör ünde uzunluğu ve büyüklüğü de artmış olur. Extender‘lar genelde belli normlardaki lensler ile kullanmak için üretilir. Bunların haricindeki lensler de kromatik hatalar oluşabilir. Bu gibi hataları engellemek için üreticiler telekonvertörleri, asferik yüzey gibi daha hassas ve kompleks yapılar kullanarak imal ederler.
Telekonvertörler ve Extension Tüp Farkı:
Uzatma tüpleri (Extension) Telekonvertörler ile karıştırılmamalıdır, çünkü kullanım şekilleri ve amaçları tamamen farklı ve ayrıdır. telekonvertörler odak uzaklığını arttırmak amacıyla optik lens elemanlarından oluşurken, uzatma tüplerinde ise herhangi bir optik özelliği olmayan fiziksel eklemlerdir, bunun amacı ise artan büyütme oranı için minimum odak mesafesini azaltmaktır. Bu sebeple, uzatma tüpleri makro (Macro) fotoğraflar için kullanılırken, telekonvertörler konuya daha yakın olmak için kullanım amaçlıdır.
Extension Tüp
Telekonvertör Üreticileri ile ilgili:
Telefoto lens üreticileri de her ne kadar Telekonvertör yapsa da, piyasada en yaygın kullanımı olanlar genellikle 1.4x ve 2.0x çarpma faktörleri ile sınırlı olanlardır. Bunun yanında, bazı üreticiler, diğer çarpma faktörleri ile az da olsa Telekonvertör üretmektedirler, ancak bu Telekonvertör’lerin kullanımı ve etkinliği lens tarafından büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Örnek olarak, Nikon ve Hasselblad 1.7x telekonvertör üretirlerken, Kenko gibi aksesuar üreticileri ise daha büyük 3.0x çarpma faktörlü Telekonvertörler üretmektedirler. Bilinmesi gereken, Telekonvertörler, hem genel keskinlik hem de otomatik odaklama hızı açısından lens performansı üzerinde oldukça büyük etkilere sahiptir, bu sebeple 1.4x’den daha uzun bir Telekonvertör (teleconverter) seçerken çok dikkatli olmamız gerekir.
Telekonvertör
Telekonvertör Lens Uyumluluğu:
Yukarıda kısaca bahsedildiği gibi, Telekonvektör’ler yapısal ve tipik olarak birden fazla objektifle çalışacak şekilde üretilirken, her mercekle tüm fonksiyonları ile çalışan Telekonvertör yoktur desek yanlış olmaz. Hem Nikon hem de Canon, bir sebepten ötürü Telekonvertör’leriyle uyumlu olan daha kısa lens sayısına (genel lens çizgisine kıyasla) sahiplerdir ve çoğu lens telekonvektör’lerle eşleşmek için tasarlanmamıştır. Bazılarının, kamera montajına çok yakın bir arka eleman gibi fiziksel sınırlamaları varken , diğerleri ise optik sınırlamalara sahiptir. Çoğu telekonvektör ler özellikle profesyonel süper telefoto lensler için tasarlandığından, standart, geniş açı ve telefoto lensler genelde bunlarla uyumlu değillerdir. Ancak, istisna olarak Nikon 105mm f / 2.8G VR gibi bazı makro olan objektifler Nikon telekonvertör’ler ile gayet iyi çalışmaktadır. Bu anlatılara ek olarak, çok azı istisna dışında olsa bile, herhangi bir üretici tarafından yapılan Telekonvektör’ün, kamera bayoneti diğer üretici modeli ile uyumlu ise, bu üreticinin mercekleriyle çalışmak üzere de tasarlandığını belirtmekte fayda var. Satın almadan önce lensiniz ile Telekonvertör’ün uyumluluğunu kesinlikle kontrol ediniz.
NIKON D700 + 300mm f/4D AF-S @ 420mm (1.4x TC)
Prime Zoom Lensler ile Telekonvertör kullanımı:
Genel olarak Telekonvertör’ler, süper telefoto prime lensler ile, zoom lenslerden daha iyi çalışırlar, bunun ise birkaç nedeni var.
– İlk olarak, Çok azı istisna dışında olsa bile, zoom objektifler kural olarak ana lenslerden daha yavaş çalışırlar, bu da kameranın otomatik odaklama sisteminin çalışabilmesi için daha az ışık aldığı sonucunu doğurur. Sonuçta bunun, otomatik odaklama hızı ve doğruluğu üzerinde büyük bir etkisi olduğudur. Bazı durumlarda ise Telekonvertör’ler, kameranın otomatik netleme özelliklerini tamamen devre dışı bırakabildiği gibi lensin maksimum diyaframını önemli ölçüde azaltabilir.
– İkincisi ise, Tüm odak uzaklıklarında eşit bir performans elde edebilmek için bir zoom lensi optimize etmek oldukça zordur. Bu durum bir lense telekonvertör eklendiğinde zoom seviyesinin dengesiz ve tutarsız olmasına neden olur.
– Üçüncüsü ise, Zoom yaparken grup içinde hareket eden daha fazla lens elemanı ile lens merkezinde kaymalar olabilir ve diğer optik problemler daha da belirginleşir.
JINTU 420-1600mm F/8.3-16 telefoto Zoom 2X Teleconverter Canon lensi
Artı ve Eksiler:
Konvertör’lerin en önemli artısı elde edilen odak uzaklığına, çok düşük maliyetlerle sahip olabilmek. Üstelik prime lensler için düşündüğümüzde bu fark daha da artacaktır. Örneğin; Nikon 300mm f/2.8G VR II; Nikon TC-14E III (1.4x), Nikon TC-17E II (1.7x) ve Nikon TC-20E III (2.0x) ile sorunsuz çalıştığı en çok bilinen lens örneğidir. Bu kombinasyonlarla 300mm f/2.8G , 420mm f/4, 510mm f/4.8 ve 600mm f/5.6 lens olarak kullanılabilir i bu durum spor fotoğrafçıları ve yaban hayatı fotoğrafçıları için oldukça elverişlidir. 1.4 ve 1.7x Telekonvektör ler optimize üretildiği için bu lensin odaklanma ve keskinlik performansını çok fazla etkilemez fakat 2.0x Telekonvektör kullanımında AF ve keskinlik konusunda kayıplar yaşanabilmektedir. Bu durumun önüne de diyaframı bir durak kısmakla geçilebilir.
NIKON D700 + 300mm f/4D AF-S @ 420mm (1.4x TC)
Bir diğer farklı avantaj ise minimum odaklama mesafesini etkilememeleri olarak gösterilebilir. Telekonvertör’ler çerçevenin merkez bölümü hariç lenslerin optik karakteristiklerini etkilemezler. Şayet bir telefoto lens ile makro çekiyorsanız, 1.7x telekonvertör donanımlı bir telefoto lens ile de aynı odaklama mesafesinde makro çalışmayı sürdürebilirsiniz. Örnek olarak, Nikon 300mm f/4E PF ED lensin 1.4m minimum odaklama mesafesini koruyarak 1.7x telekonvertör’le 510mm ile çekim yapmaya devam edebilirsiniz. Lensin yenileme oranı ise 0.24x ten 0.41x e çıkacaktır ve makro fotoğraflar için bu gayet iyi bir değerdir. Aynı zamanda makro lenslerle de kullanılabilen Telekonvertör’ler sayesinde bu değer 1:1 e kadar ulaşabilir. Bunun haricinde minimum odaklama mesafesini sadece extension tüp, ters takılan lens ve makro tüplerle düşürebilirsiniz.
Teleconverter 500mm/1000mm F/8 manuel telefoto Zoom Canon
Telekonvertörler aynı zamanda lens, marka uyumsuzluğu, keskinlik ve AF hızındaki kayıp gibi dezavantajlı duruma’da sahiptirler.
Autofocus Üzerine Olan Etkileri:
Yukarıda’da açıklandığı gibi, Telekonvertör ile kullanılan kameranın otomatik odaklama sistemine daha az ışık gireceği için, hem autofocus hızı hem de prime lensin ve kameranın doğru netlemesi üzerinde büyük bir olumsuz etkiye sebep olabilir. 1.4x’den daha uzun bir Telekonvertör kullanıldığında, özellikle düşük ışık koşullarında, ışık telekonvektörden geçerken çok az bir kayıp yaşar, fakat bu durum kameranın autofocus sistemini karıştırabilir. Bu sebeple, daha yavaş çalışan lensler ile 1.7x ve 2.0x teleconverter’ler kullanmamanız tavsiye olunur, Sonuçta bu tür uyumsuz kombinasyonlar sahada çekim yaparken çok sinir bozucu sonuç ve deneyim yaşatabilir.
Yeniçağa Gölü Kuş Cenneti 360 Sanal Tur – BOLU
/in 360 Sanal Tur, Gezi/tarafından Bülent ErdalYeniçağa Gölü, Bolu ili sınırları içinde, Yeniçağa ilçesinin hemen yanında tektonik bir göldür. Gölün oluşumunda bölgeden geçen Kuzey Anadolu Fay hattı etkilidir. Göl alanı 2,6 km², denizden yüksekliği ise 989 m’dir. Suyu tatlı olan gölün en derin yeri 11 m olup, otalama derinliği ise 5 m kadardır. Gölün uzunluğu 7 km, genişliği ise 2,5 km’dir.
Gölün su seviyesi yağışlara bağlı olarak mevsimsel değişiklik gösterir. Göl çevresi sazlık ve bataklıktır. Gölün çevresinde piknik alanları, kuş gözlem evi, olta balıkçılığı için alanlar ve yürüyüş yolları bulunur.
Kuş Gözlem Evi
Doğu, batı ve kuzeybatı yönlerinden gelen küçük dereler ise göle akar. Gölün fazla suları ise Çağa Deresi yolu ile Büyüksu çayına akıtılır. Göl 25 km²’lik Yeniçağa ovasının içinde yer alır. Göle yakın sazlık alanlarda oluşmuş turbalıklar bulunur. Ayrıca ovada 9 hm³ yeraltı suyu da tespit edilmiştir. Gölde ticari olarak bölgedeki su ürünleri kooperatifi tarafından ticari balık avcılığı yapılmaktadır.
Yeniçağa kuş cenneti göl alanında 100 kadar kuş türü tespit edilmiştir. Turnalar ve şah kartalı gölde yavrulamak için kuluçkaya yatar. Angıt Arı şahini ve Balık kartalı göç sırasında göle uğramaktadır. Kefal, Sazan japon sazanı ve mercan balığı gölde avlanan balık türleri arasındadır.
Türkiye’nin en derin kalkerli turbalığı alanı 2 metre ile bu alanda bulunur. 1,2 metreden çıkarılması gereken torf, kaçak olarak daha derinlerden çıkarılınca bataklıklar oluşmaya başlamış, bu sebeple Yeniçağa ekonomisine önemli katkı sağlayan torf artık sınırlı ve kontrollü bir şekilde çıkarılmaktadır.
Torf Alanları
Yemekleri ile de ünlü olan bölge, hafta sonu tatili için değerlendirilebilecek Mekanlar arasındadır.
360 Derece Sanal Tur
YENİÇAĞA GÖLÜ 360 Derece Sanal Tur ile gezmek için lütfen tıklayın!
…………
“Galeriyi tam ekran görüntülemek için açılan pencerede üzerine çift tıklamanız yeterli olacaktır…”
Mahtumkulu Firaki 1724-1807
/in Tarihi Yerler/tarafından Bülent ErdalMahtumkulu Firaki (1724-1807) Türkmenistan halk kahramanıdır.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmen Devlet Başkanı ile dikmen vadisindeki Türkmenistan Parkını 29.02.2012 tarihinde açtı
Dikmen Parkı / Ankara TURKEY
Dikmen Vadisi 3. Etap park alanındaki Türkmenistan Parkı ile bu park içindeki Türkmen yazar, şair ve felsefeci Mahtumkulu Firaki nin heykelinin açılışını Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile beraber gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açılışta yaptığı konuşmasında Türkmenistan‘ın Türkiye‘nin öz be öz kardeşi olduğunu önemle vurguladı.
Eğitim hayatı ve yaşamı
Mahtumkulu Firaki, 1724 yılında, İran‘ın Gülistan eyaletindeki Günbed_i Kavus şehrinin Hacı Kavuşan köyünde dünyaya gelmiştir. Türkmenlerin Göklen boyunun Gerkez aşiretindendir. ona örnek olan ve kendisi gibi düşünür babası Mehmet Azadi’den Arapça ve Farsça derslerini aldı. İlk okul eğitimine doğduğu köyde başlayan Mahmutkulu Firaki, daha sonraki eğitiminede Lebap Vilayetinin Halaç İlçesinin Kızılayak köyündeki İdris Baba Medresesi’nde devam etti. Buhara bulunan Göğeltaş Medresesi‘ndeki eğitiminden sonra, Hive‘de bulunan Şirgazi Medresesi’nde son eğitimini tamamladı.
Medreselerde aldığı şiir eğitiminin yanında Arapça, Farsça ve Çağatayca’yı öğrenen Mahtumkulu Firaki, konusunu gerçeklerden ve hayattan alarak yazdığı şiirleriyle Türkmen şairler içinde önde gelen önemli isimlerden biri oldu.
Şairliğinin yanında ayrıca mutasavvıf ve düşünür de olan Mahtumkulu Firaki, 1807 yılında hayata veda etti. Mezarı ise İran’ın kuzeybatısındaki Aktokay köyünde bulunmaktadır ve ayrıca İran hükûmeti tarafından anısı için anıt mezar yaptırılmıştır.
mahtumkulu firaki kimdir ?
Elmalılı Hamdi Yazır Kent Müzesi / Elmalı Antalya
/in Gezi, Tarihi Yerler/tarafından Bülent ErdalElmalılı Hamdi Yazır (1878 – 1942) Hak dini Kur’an dili adlı tefsiriyle tanınan son devir din alimlerindendir.
Tefsir Kitabı
Hak Dini Kur’an ( Kur’an Kerim’in Türkçe Tefsiri ) Atatürk‘ün 1926 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’na Devlet tarafından verilen talimat üzerine Diyanet İşleri ‘Kur’an’ı çağın icaplarına göre yeniden tefsir edebilecek bir alim aradı ve vazifeli talimat Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır‘a verildi.
Günümüzde önde gelen İslam alimleri tarafından hala en güvenilir tefsir olarak kabul edilmektedir. Atatürk, Diyanet’e gönderdiği yazıda özellikle iki maddenin üzerinde önemle duruyordu. Yeni oluşacak tefsir ‘Ehli Sünnet‘ itikadına ve ‘Hanefi‘ mezhebinin görüşlerine göre hazırlanacaktı. Atatürk‘ün diğer önemli bir isteği ise ‘nasihat ve ibret mahiyeti taşıyan ayetlerin’de genişçe izah edilmesi’ idi. Hüküm içeren ayetlerin de Türk-İslam geleneğinin özellikleri göz önünde bulundurularak yorumlanmasının göz önünde bulundurulmasıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır Antalya’nın Elmalı ilçesinde 1878’de doğup 27 Mayıs 1942’de kalp yetmezliğinden İstanbul Erenköy’deki damadının evinde vefat edip Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilmiştir. Aslen Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı Yazır köyünden olan babası Numan Efendi, Elmalı Şeriye Mahkemesi’nde başkatiplik yapmıştır. Sanatçı Okan Bayülgen’de Hamdi Yazır’ın akrabasıdır
Dedeleri Bekir, Mehmed, Bedreddin ve Hasan efendiler, ilmiye sınıfına mensup olup, Annesi Fatma hanım ise Elmalı hocalarından Sarlarlı Mehmet Efendi’nin kızıdır.
El Yazmaları
Hat Kalemleri ve Şahsi Eşyaları
İlk ve orta öğreniminin yanı sıra hafızlığını Elmalı’da tamamlayan Muhammed Hamdi Yazır, tahsiline devam etmek üzere dayısı Mustafa Sarılar efendi ile birlikte İstanbul’a gitmiş ve 1895 yılında Küçük Ayasofya Medresesine yerleşmiştir. Beyazıt Camii’nde derslere devam edip Kayserili Mahmut Hamdi Efendi’den icazet alıp, Of’lu Mahmut Kamil Efendi’den de fıkıh dersleri almıştır.
Siyasi hayatına gelince II. Meşrutiyet‘in ilanından sonra Meclis-i Mebusan‘a Antalya milletvekili olarak girmiştir. Daha sonra ise karşı cephe olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası‘nda faaliyetlerini sürdürmüştür. Daha sonra’da sırası ile, Dar-ül Hikmet-ül İslamiye azalığına (Ağustos 1918), Nisan 1919’da ise bu kurumun başkanlığına tayin edilmiştir. Damat Ferit Paşa kabinesinde Evkaf (Vakıflar) Nazırı olarak vazife yapıp, Eylül 1919’da Ayan Meclisi üyeliğine getirilmiştir. Ayrıca İttihat ve Terakki’nin ilim şubesinde görevli olarak hizmette bulunmuştur.
Satranç Takımı
Cumhuriyet döneminde Damat Ferit Paşa kabinesindeki görevleri dolayısıyla, Milli Mücadele aleyhine verdiği kararlarda sorumlu bulunduğu gerekçesi ile gıyabında idama mahkûm edildi ise de, aynı dönemde yeğeni olan Emin Paksüt‘ün kayın-pederi Kel Ali‘ nin başkanlık ettiği Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yapılan sorgulaması sonunda suçsuzluğu tespit edilip beraat etmiştir.
Aynası
Felsefi yönüne gelince bilgi ve varlığın bilimsel olarak araştırıp (Felsefe) bu konuda batılı yazarların eserlerini de tercüme etmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır çok büyük mütefekkir, din alimi, eğitimci, felsefeci, tefsirci, hukukçu, fikir ve siyaset adamı, hattat, gazeteci yazar, tarihçi şair, edebiyatçı, araştırmacı, çevirmen ve vakıf uzmanı olmak gibi sadece istisnai değer ve kişiliklerde bulunabilecek bir çok özel sıfatı bünyesinde barındırmış, mana iklimimizi bir kandil gibi aydınlatmıştır.
Masa Saati
Hoşçakalın …
Zafer Takı Arc de Triomphe / Paris
/in Gezi/tarafından Bülent ErdalZafer Takı ( Arc de triomphe de l’Étoile) Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan tarihi bir anıttır. Konum olarak Charles de Gaulle Meydanın ortasında, Şanzelize Caddesi nin ise batı kısmında bulunmaktadır. Boyu 45m, eni 22m. ve de yüksekliği 49m. dir.
Charles de Gaulle Meydanı (Fransızca adıyla, Place de l’Etoile) 19.Yüzyıl’da Georges Eugène Haussmann tarafından çizilen konum olarak 12 caddeye de yol veren oldukça geniş ve büyük bir döner kavşaktır. Bu kavşağa bağlanan diğer caddeler arasında Grande-Armée, Wagram ve Şanzelize Caddesi vardır.
Tarihçesi:
Napolyon Bonapart, Austerlitz savaşında büyük mücadelerle galip gelen fransız askerlerine şöyle seslenip, evinize zafer taklarının altından onurla geçerek döneceksiniz demiştir. 18.Şubat.1806 tarihinde Zafer Takı’nın inşa edilmesini emretmiştir. Napolyon Bonapart ‘ın ilk düşüncesi, Zafer Takı’nı Louvre Müzesi ve Bastille Meydanı’ndan geçen uzunca bir caddenin başlangıç noktası olarak yapmaktır. Anıt’ın inşaatının da fransız mimar Jean-François-Thérèse Chalgrin üstlenmesini istemiştir.
Fakat 1810 yıllarında Rusya İmparatorluğu ile savaşan Napolyon Bonapart, anıtın yapımına ara verdi Restorasyon döneminde ise inşaat tamamıyla durdu. Lois Philippe’nin ülkenin başına gelmesiyle beraber, Zafer Takı inşaatına 1832 yılında yeniden yapımına devam edilmiş ve sonunda 1836 yılında da bitirilmiştir. İnşaatı bitirilme döneminde mimarlar, fransız Louis-Robert Goust ve Jean-Nicolas Huyot tamamlamıştır.
Zafer Takı günümüzde de tarihi bir anıt konumundadır. Ayrıca altında da 1.Dünya Savaşın’da ölen Fransız askerler anısına ithaf en meçhul asker mezarı (Tombe Du Soldat Inconnu) bulunmaktadır. Mezarın üstünde bulunan alev ise 1923 senesinden beri hiç sönmemiştir, savaş gazileri ve dernekleri tarafından geleneksel alev, her akşam saat 18:30’da, yakılmaktadır. 14 Haziran 1940 Tarihinde bile, yani alman askerlerinin Paris’e girdiği gün bile geleneksel alev yakılmıştır.
Hoşçakalın …