İletişim Bilgileri
e-mail: info@fotopanorama360.com
web : www.fotopanorama360.com
Tel: 0542 413 16 70
Merkez Ofis-I : Harem İskele Cd.
Özlem Ap. No:49 D-11
Üsküdar-Çiçekçi / İSTANBUL
Merkez Ofis-II : Düzlerçamı Mh. 6646 Sk. No8
Döşemealtı / ANTALYA
Blog Yazı Kategorileri
- 360 Sanal Tur (32)
- 3D Modelleme (1)
- Aksesuar (17)
- Çeşitli (2)
- Dron / Multikopter (2)
- Fotoğraf Makinası (18)
- Fotoğrafçılık (108)
- Gezi (84)
- Kamping (1)
- Monitör (3)
- Sosyal Medya (2)
- Su Altı (1)
- Tarihi Yerler (11)
- Teknoloji (13)
Etiketler
360
360 derece sanal tur
antalya
antik
diyafram
dslr
en
fethiye
fotoğraf
fotoğrafta
fotoğrafçılık
fotoğrafçılığı
fotoğrafı
gidilir
havadan
ile
ISO
kalesi
kaputaş
Kaş
kenti
koyu
lens
multikopter
müzesi
nasıl
nasıl gidilir
nasıl yapılır
nedir
nerede
objektif
Plajı
pozometre
sanal
sanal tur
sensör
tur
turkey
vadisi
video
yapılır
çekilir
çekim
çekimi
çekmek
Salda Gölü Nerede Nasıl Gidilir
/in Gezi/tarafından Bülent ErdalSalda Gölü nerede sorusu Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırları içinde kalan, ilçe merkezine yaklaşık 4 km. uzaklıkta bulunan turkuaz renkli , mavinin bütün tonlarını görebileceğiniz Salda Gölü, muhteşem bir doğa harikasıdır. Akdeniz sahillerini aratmayan kumsalıyla her sezon pek çok yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Konum olarak, Eşeler dağının eteklerinde, Toroslar’ın batı ucunda denizden yüksekliği 1193 metre, genişlik olarak 44 kilometrekare yüz ölçümüne sahip olan gölün binlerce yıl önce jeolojik bir çökme ile oluştuğu tahmin edilen bu krater gölü, 185 metrelik derinliği ile Türkiye’nin birinci dünyanın üçüncü en derin ve en temiz gölü olma özelliği taşımaktadır. Son 20 yıldır, göl seviyesinde 3-4 metreyi ulaşan bir çekilme olmuştur, ve hâlen bu çekilme devam etmektedir.
Salda Gölü
Göl ve Çevresi Mars Özelliği Taşıyor:
Salda Gölü ve çevresinde dört yıl yoğun bir araştırma yapan, İskoçya Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mike Russel ayrıca ünlü İngiliz yayın kuruluşu BBC’den üç kişilik bir ekiple Salda Gölü’nde televizyon çekimi de yaptı.
Prof. Russel, dünya üzerinde, Mars gezegeninin yüzey özelliklerini taşıyan iki önemli yer bulunduğunu, bunlardan birisinin, Salda Gölü’nde diğerinin ise Kanada’nın kuzey bölgesinde olduğunu kaydetti. Prof. Russel, Gölde bulunan magnezyum yüklü beyaz kayaların Mars’ta da bulunduğunu bu durumun Mars’taki bölgenin de eskiden göl ya da deniz olabileceğini, burada güneş enerjisi ile kimyasal moleküllerin birleşmesi ile hayatın başlayabileceği savını iddia etti.
BBC ekibi , göldeki suyun çekilmesiyle oluşan adacıklarda ve Kocaburun mevkinde yıllar önce çekimlerini yapıp hazırlamış olduğu bu program 2001 yılının Şubat ayında BBC Televizyonu’nda yayınlanmıştı.
Salda Gölü
Birinci Derece Sit Alanı:
Olası bir yapılaşmaya gidilerek tatil siteleri ve özel konutların yapılması halinde göl ve çevresi hızlı bir şekilde kirleneceğinden, şu andaki evrensel değer, ekolojik yapı ve peyzajının korunması ve yapılaşmanın dondurulması için Kültür Bakanlığı, İzmir 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 14.06.1989 gün ve 786 sayılı kararı ile bölge 1. Derece sit alanı olarak ilan edilip, bu karar; Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunun 28.7.1992 tarih ve 1501 sayılı yeni kararı ile de tadil edilerek, Salda Gölü kıyısındaki bazı mahaller, 2.derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.
Salda Gölü
Çamur Banyosu:
Salda Gölü‘nün toprak yapısının sahip olduğu mineraller sayesinde yapılan araştırmalarda uzmanlar, göl suyunun sivilce ve mantar, ayrıca Cilt hastalığı, eklem ağrıları, sedef gibi problemleri olanlar bu çamur havuzlarında şifa buluyorlar.
Çamur Banyosu
Bu çamur banyoları ayrıca kan dolaşımını hızlandırır, kasları rahatlatır, Antioksidan özelliğiyle hücreleri yenileyip yaşlanma sürecini yavaşlatarak cildi de sıkılaştırır, hormon dengeleyici etkileriyle kadın hastalıklarında meydana gelen ağrıları ve sıkıntıları hafifletir, ayrıca da bazı kas ve kemik problemlerini giderip, bağışıklık sistemin güçlenmesini sağlar ve stresin azalmasına yardımcı olup, depresyonu da giderir.
Salda Gölü
Salda Gölü Çamur Banyosunu diğer çamur banyo ve havuzlarından ayıran en önemli özelliği; doğal olması ve yurt çapında fazla bilinmediğinden dolayı kullanıcı sayısının az olması sebebi ile diğer çamur havuzlarından daha temiz olmasıdır.
Çamur banyosu için küçük bir hatırlatma; Çamur banyosu yaparken çamur killinin burna hoş gelmeyen bir kokusu olacaktır. Kil yıllar öncesinde şampuan yerine kullanılıp, yumuşamış olan deriyi parlatmasıyla bilinir. İçinde bir çok mineral barındıran ( kükürt, klorür, florür…) çamurdan bu kadar koku gelmesi doğal olarak karşılanmalıdır…
Nerede Kalınır / Konaklama ve Kamp İmkanı:
Salda Gölü‘nde Çadır kurmak yasak, fakat çevrede aile ve gençler için motel, pansiyon ve kamp imkanları mevcut yeşille mavinin birleştiği, şehir gürültüsünden uzak, kamp imkanları, çadırcılar için kamp alanlarında elektrik, su, Restoran ve kafeteryada mevcut.
Salda Gölü Bungalovlar
Salda Gölü Bungalov
Salda Gölü Piknik Alanı
Salda Gölüne Nasıl Gidilir :
– Burdur’dan Salda Gölü’ne Nasıl Gidilir?
Burdur’a gelip buradan Salda Gölü’ne kendi araçlarıyla gitmek isteyenler; Burdur-Hacılar-Yeşilova yolunu takip etmelidirler. Burdur Otogarı’ndan Yeşilova minibüslerine binerek te Göle ulaşılabilir.
– Antalya’dan Salda Gölü’ne Nasıl Gidilir?
Antalya’dan Salda Gölü’ne kendi özel araçlarıyla gitmek isteyenler için alternatif iki yol bulunmaktadır. Birincisi Antalya-Çavdır-Karamanlı yolu, ikincisi ise Antalya-Acıpayam-Güney yolu. Birinci yol ikinci yola nazaran daha kısa sürer. Antalya Otogarı’ndan direk Yeşilova minibüslerine binerek te Göle ulaşılabilir.
– Denizli’den Salda Gölü’ne Nasıl Gidilir?
Denizli’den Salda Gölü’ne kendi araçlarıyla gitmek isteyenler; Denizli-Serinhisar-Güney istikametinde Yeşilova ya ulaşabilirler. Denizli Otogarı’ndan Yeşilova minibüslerine binerek te Göle ulaşılabilir.
Salda Gölü Yol Tarifi
Hoşçakalın…
Güzel Fotoğraf nasıl Çekilir / En İyi Fotoğraf Çekimi?
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalGüzel fotoğraf çekimi yada en iyi fotoğraf çekimi nasıl yapılır sorusu için “30 Altın ipucu”
1* Fotoğraf için deklanşöre basmadan önce bakış noktasını iyi seçin, fotoğrafını çekeceğiniz obje veya konuyu nasıl fotoğraflamak istediğinizi düşünün. Şayet sabit bir konunuz varsa (bina, heykel, çeşme vs) etrafında dolaştıktan sonra fotoğraf için en iyi açıyı bulmaya çalışın. Bu arada Perspektif hatalarını da hesaba katmayı unutmayın! Bir insanın göz hizası yerine, farklı bakış açılarını denemeye çalışın, daha yukarıdan ya da da daha aşağıdan çekimler yapmayı deneyin..
Doğru Açı İçin Şekilden Şekile Girmek
2* Çeşitli konuların fotoğrafını çekerken, kompozisyonu dikey ya da yatay oluşturmanız konusunda önceki deneyim ve bilgileriniz size yol gösterecektir. Bazı konular dikey çekildiğinde bazıları ise yatay çekildiğinde doğru ve güzel fotoğraflar ortaya çıkar. Bunun için de ilk başta konunuzu fotoğraf makinasında kadrajladığınızda, resimde büyük boşluklar kalıp kalmadığına, resmin dikey veya yatay daha iyi oturduğuna ve resimdeki konunun kesilen yerlerine bakabilirsiniz.
Meyva & Sebze
3* Çekilecek konunun objektif seçimi çok önemlidir. Bazı konular yakından, veya geniş açılı bazılarının ise uzaktan fotoğraflanması gerekebilir. Bir futbol karşılaşması veya vahşi hayvan fotoğraflarını mutlaka belli bir uzaklıktan çekmemiz gerekecek ve bunun için de tele objektiflere ihtiyacımız olacaktır. Bu sebeple doğru objektif seçimi için, objektif çeşitlerini ve nerelerde nasıl işimize yarayıp yaramayacaklarını iyi analiz etmemiz gerekir.
Fotoğrafı titizlikle çekmeli…
4* Portre ve insan fotoğrafları çekiyorsanız, arka planlanın mümkün olduğunca sade olmasına dikkat edin. Karışık bir arka plan, belirgin olmaktan uzak, seçici özellikte olmayan sıradan bir fotoğraf olacaktır.
5* Yakın plan çektiğiniz portre fotoğrafları göze net’leyin. Fotoğrafta gözlerin net çıkması diğer alanlardan çok daha önemlidir.
Doğru Odaklama
6* Bir daha tekrarlanma imkanı olmayan önemli bir konu çekiyorsanız mutlaka deneme çekimi yapın ve normal çektiğinizden daha fazla sayı ve çeşitli ayarlarda fotoğraf çekin.
7* Güneşin tam tepede olduğu saatlerde (daha ziyade 11.00 ile 15.00 arası) gerekmiyorsa fotoğraf çekmemeye çalışın. Özellikle insan fotoğrafları üzerinde ters ışıklardan dolayı hoş olmayan sert gölgeler oluşabilir.
8* Fotoğraf çekmek için yanınızda bir tripod taşıyarak fotoğraflarınızı tripod ile çekmeye çalışın, bilhassa ışığın yeterli olmadığı durumlarda. Böylece kadrajlarınızı daha kontrollü yaparak yüksek diyafram değerleri kullanma imkanı elde edersiniz. Seyahatlerinizde çantanızda mutlaka mini bir tripod bulundurun. Nerede ne zaman gerekeceği hiç belli olmaz!
Eğer Tripod yoksa her kası mükemmel şekilde kontrol edebilmeli
9* Tripod olmadan fotoğraf çekiyorsanız, makinanın enstantane değerlerini mutlaka kontrol edin. Enstantane değeriniz en azından kullandığınız objektifin odak uzunluğuna yakın olmalıdır. Örnek olarak; 50mm için 1/60sn, 200mm için 1/250sn, 300mm için 1/500sn gibi…
10* Özellikle portre çekimlerinde ışık, obje veya konunun arkasından geliyorsa ters ışıkta kalacak ve yüz neredeyse tamamen karanlık çıkacaktır. Eğer dolgu flaşı kullanırsanız böylece portrenizin yüzü de arka plan ile dengeli bir şekilde aydınlanacaktır.
Bokeh nedir
11* Fotoğraf çekimlerin izde tripod kullanmış olsanız bile deklanşöre basma anınızda titreşim meydana gelebilir. Bu titreşimi önlemek için kablo deklanşör, uzaktan kumanda veya hemen tüm fotoğraf makinelerinde bulunan “self timer” modunu kullanabiliriz.
12* Çok büyük ya da çok küçük objelerin fotoğrafını çekerken fotoğraf karemizin içerisine, kıyaslayabilmek için konunun boyutunu gösterebileceğimiz bilinen ve referans alınabilecek bir nesne koymakta fayda var. Örneğin, çok küçük bir objeyi çekerken, kibrit çöpü, bozuk para yada kibrit kutusu kullanmak gibi…
13* Ufuk çizgisi, fotoğraf karesinin alt veya üst kenarına paralel olmalıdır. Aksi takdirde hoş olmayan yamuk bir fotoğraf karesi elde ederiz.
Ufuk Çizgisi
14* Özellikle ters ışık ve güneş ışığının çok parlak yada yandan geldiği yerlerde fotoğraf çekerken mutlaka objektifinizin parasoley’ini (güneşliğini) kullanmayı unutmayın.
15* Hızlı konuların (spor karşılaşmaları, araba yarışları, aksiyon sahneleri…) fotoğrafını çekerken makinenizin obtüratör (Enstantane) hızını kontrol edin. Enstantaneniz en azından 1/500sn olsun! Diyafram ayarını da bu değere göre yapmayı unutmayın.
Hızlı Enstantane
16* Hızlı ve önemli fotoğraf karelerini kaçırmamak için makinenizin (drive) modunu çekim öncesi seri çekim moduna getirin. Netliği de konunun gerçekleşebileceği yere önceden manuel olarak yaparsanız objektifiniz netlik ayarını yapmak için ekstra zaman harcamamış olursunuz.
17* Fotoğraflarınıza hız efekti katmak için, nispeten düşük obtüratör hızlarında (1/30, 1/15… makineniz ile hareketli konuyu takip edip uygun pozisyona geldiğini düşündüğünüzde deklanşöre basın ve objeyi biraz daha takip etmeyi sürdürün. Böylece fotoğraf için pan tekniğini kullanmış olursunuz. Bu teknikle konunuzun bazı yerleri ve arka alanı netsiz çıkacağı için konunuz hareketli gözükecektir.
18* Özel mekanlarda fotoğraf çekimi ve tripod kullanmak için mutlaka izin alın. Müze ve tarihi mekanlarda Tripod ile fotoğraf çekimine çoğunlukla izin verilmez ayrıca başınızın derde girebileceği yerlerden de uzak durun.
19* Çekeceğiniz objeyi mecbur olmadıkça fotoğraf karenizin ortasına getirmeyin. Konuyu ortalamak yerine karenin üstten, alttan, sağdan veya soldan 1/3’üne yerleştirmek fotoğrafta çok daha iyi sonuçlar verir.
20* İyi kadrajlanırsa sis, duman, bulut ve ters ışık fotoğraflarının her zaman ilgi çekeceğini unutmayın.
Kız Kulesi
21* Seyahatlerinizde, depolama işinizi nasıl halledeceğiniz ise, gideceğiniz yere göre taşınabilir bilgisayar, taşınabilir hard disk veya diğer depolama ürünlerini kullanabilirsiniz. Kısa seyahatlerinizde sadece hafıza kartlarınız işinizi görebilir. Ancak onlarca hafıza kartı ile çalışmak işinizi güçleştirecek veya hata yapmanıza sebep olacaktır. En az 16GB hafıza kartları kullanabilirsiniz!
22* Önemli diğer bir konu ise hafıza kartını çıkartıp veya takarken dijital fotoğraf makinenizin mutlaka kapalı olduğundan emin olunuz. Aksi takdirde hafıza kartınızdaki tüm bilgiler kaybolabilir, kartınız ve fotoğraf makineniz de bozulabilir.
23* Hafıza kartınızın içindekileri güvenli bir şekilde silmek için kartı formatlayın. Sadece fotoğrafları silmek güvenli şekilde silmeye yetmez.
24* Fotoğraf makinesinin kullanma kılavuzunu hepsini ve bütün detayları üşenmeden okuyun.! Bu konuda bilginiz olsa bile makinenize özel veya daha önce hiç kullanmadığınız önemli bir özelliği olabilir.
25* Uzun seyahatlerinizde yanınızda muhakkak yedek pil bulundurmaya özen gösterin.
26* Karanlık ortamlarda fotoğraf çekerken, genellikle 3-4 metreden uzak mesafelerde makinanızın üzerinde bulunan flaş gücünün yetmeyeceğini unutmayın. Konuyu daha yakından çekmeye çalışın.
Harici Çekim
27* Şayet makinenizin üzerine takılı bir flaş kullanıyorsanız, direkt olarak konuya doğrultmak yerine flaş ışığını yansıtmalı olarak kullanmaya çalışın. Bu yansıma için duvar ve tavanları kullanabilirsiniz ayrıca çoğu üreticilerin flaşlara takılabilen ya da üstünde bulunan yansıtıcı ve yumuşatıcı gibi aksesuarları da işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
28* Fotoğraf makinanızda otomatik ve manuel olarak kullanılabilen ISO ve WB (White Balance – beyaz ayarı) özelliklerini çekimden önce kontrol etmeyi ihmal etmeyin!
29* Özellikle zor ışık şartları altında fotoğraf çekiyorsanız JPEG yanında RAW formatını da kullanın.
30* Fotoğraf makinenizin temizliğine önem verin. Fotoğraf makinelerinin en büyük düşmanlarından en önemlisi tozdur. Özellikle objektiflerinizi temizlerken sadece objektif ve optik malzemelerin temizliğinde kullanılan özel kimyasalları ve kağıtları tercih edin. Objektif değiştirirken hızlı davranmaya gayret edin, mümkünse tozun en az olabileceği banyo ve tuvalet gibi ortamlarda değiştirin.
Hoşçakalın…
Doğru Odaklama Teknikleri Nedir
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalDoğru odaklama teknikleri veya doğru odaklama yapmak, fotoğraf çekerken dikkat etmemiz gerekenler arasında genellikle en arka planda kalan konudur. İster Kompakt makina kullanıcıları olsun, ister DSLR makine kullanıcıları, çoğu zaman odaklama ayarına karışmaz, kontrol tamamen otomatik mod da fotoğraf makinesine bırakılır. Şayet çektiğimiz fotoğraflarda çekmeye çalıştığımız konu bulanık çıkarken fotoğrafın başka farklı bölümleri net çıkıyorsa, ipleri elinize almanız yazıyı da dikkatlice okumanız gerekecektir.
Fotoğraf çekimi için doğru pozlama ne kadar önemli ise, doğru odaklamanın da bir o kadar önemsenmesi gerekmektedir.
Doğru Odaklama Nedir
Yukarıda görülen fotoğrafta olduğu gibi çekmeye çalıştığımız konunun yerine, fotoğraf makinesi odaklamayı konumuzun arkasındaki veya önündeki başka bir nesneye odaklama yaparsa fotoğrafın kullanılabilir özelliği kalmaz. Bazı özel durumlarda senaryo bu kadar da kolay olmayabilir. Kalabalık içerisinde poz veren sevgilinizi veya futbol oynayan çocuğunuzu çekmeye çalışırken onların bulanık olarak çıkmasını elbette istemeyiz, yani odaklamanın önemini bilmek için profesyonel fotoğrafçı olmaya pekte gerek yok. Çekimlerimizi sadece hobi olarak yapıyor isek hatalı odaklama nedeniyle başımızı duvarlara vurmamız gerekmez, ama çekici kareler için doğru netleme olmazsa olmazdır, makinemizin bu işi nasıl yaptığını gelin birlikte öğrenelim.
Otomatik Netleme (AF) Modları
Günümüzdeki tüm dijital fotoğraf makineleri tek bir düğmeye basmakla otomatik odaklama işini sizin yerinize yapabiliyorlar. Kaliteli AF sistemli lensler, insan eli ve gözüne göre çok daha hızlı bir şekilde netlemeyi doğru konuma getirirler yani doğru odaklama yapabilirler. Bu özellikleri sayesinde AF (Auto Focus) sistemleri özellikle belgesel, spor, moda fotoğrafı çekenler ayrıca gözleri çok iyi görmeyenler için kullanışlı bir özellik haline gelir. Günümüzdeki çoğu DSLR modellerinde 2 ana AF modu mevcuttur ‘tekil-servo’ (İng:’single-servo’) ve “sürekli-servo” (İng:”continuous-servo”).
Doğru Odaklama Teknikleri
Odaklama Teknikleri:
Çektiğimiz konudaki odağı tam olması gerektiği yere her zaman denk getirmek, bas ve çek makine modu haricinde, fotoğrafı çekeninde odaklamaya müdahil olmasını gerektirir. Sebep ise AF sisteminin hızı ve hassaslığı koşuldan koşula ve kameradan kameraya çok değişiklik gösterebilir. AF sistemlerin de her elektronik/mekanik sistem gibi hata payı olduğundan, sistemin işleyişini kavramak ve hataya düştüğü durumlarda müdahale etmemiz gerekebilir. Odaklamayı yaparken AF modunun haricinde önemli olan diğer bir konu da odaklama noktalarının nasıl kullanılacağıdır. Her değişik DSLR fotoğraf makinesi modellerinde bu odaklama noktasından en az bir tane ve daha fazlası vardır ve sistemin yapısına göre bunların teki tümü ya da bir kısmı odaklama görevine atanabilir. Burada bizim için önemli olan bu odak noktalarından birini veya diğerlerini seçip, makineye sen bu noktaya veya noktalara odaklanan, eğer tek nokta seçmiş isek diğer noktaları işe karıştırma diyebilmektir.
Doğru Odaklama
Soru: Odak noktası nedir?
Cevap: Fotoğraf makinasının Odaklama sisteminin odaklama yaparken kullandığı nokta ya da bölgedir. Bu ise DSLR fotoğraf makinelerinde optik bakaçtan baktığımızda görebileceğimiz (bazı modellerde görülmeyebilir), odaklama yapıldığı anda kırmızı olarak yanan noktalardır. Aşağıdaki şekilde her kırmızı olan simge, 1 odak noktasını göstermektedir. Kompakt makinelerde ise LCD’ye baktığımızda odaklanan bölgede yeşil bir dörtgen çıkar. Bu bölgeye odak noktası diyemesek de odak bölgesi olarak adlandırabiliriz.)
Doğru Odaklama
DSLR fotoğraf makinası bu odak noktalarından hangilerinin aktif olma kararını kullanıcıya bırakır. Kullanıcı isterse hepsini, isterse de sadece birini seçebilir. Bazı fotoğraf makineleri bunları gruplar halinde seçmeye de izin verirler.
Doğru Odaklama Nedir
Odaklama konusunda dikkat etmeniz gerekenler:
Soru: Tüm odak noktalarını seçersem ne olur?
Cevap: Makinadaki tüm odak noktalarını etkin hale getirirseniz fotoğraf makinesi odaklama pozisyonunda kendine göre en uygun olan noktaya odaklama yapar ve bu işlem biraz zaman alabilir fakat burada yavaşlık da tek problem değildir. Otomatik odaklama sistemleri odaklama önceliğini en yakındaki nesneye verir yani siz arkadaki herhangi bir nesneye odaklama yapmak isteseniz bile fotoğraf makinesi öndeki nesneyi odaklar.
Doğru Odaklama
Soru: Odaklama kontrolünü makineye bıraktım fakat yanlış odak noktası seçse de bunu düzeltemez miyim?
Cevap: Şayet odaklanan noktayı beğenmez iseniz tekrar deklanşöre basarak makinenizin başka bir noktaya odaklanmasını sağlayabilirsiniz. Fakat her deklanşöre basışınızda bu süreç tekrarlanacaktır. Şayet sabit bir konuyu çekmiyorsanız fotoğraf çekmeniz büyük ihtimalle o anı kaçırmanız la sonuçlanacaktır.
Soru: Tamam, bu sistem tam olarak güvenilir değil ve yavaş. Daha iyi yöntem nedir?
Cevap: Konunun bulunduğu yerdeki odak noktasını seçmek ve sadece onu kullanmak.
Soru: Fotoğraf makinem sadece 3 odak noktasına sahip ve çekmek isteğim konu veya obje bu noktaların dışında bulunuyor!
Cevap: Odak noktası kilitleme (AF kilitleme) ve yeniden kadrajlama tekniğini kullanmalısınız.
Doğru Odaklama
Yeniden Kadrajlama tekniği nedir: Odaklama teknikleri içinde önemli bir yere sahip olan yeniden kadrajlama yöntemi her zaman kullanabileceğiniz çok etkili ve basit bir yöntemdir.
Netlik Bir Noktaya Değil O noktanın ait olduğu düzleme yapılır
Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi bu kadar sığ alan derinliğine sahip olan bir fotoğraf karesinde odağı kilitleyerek, yeniden farklı noktaya kadrajlamak odaklamada belirgin kaymalara neden olabilir.
Soru: Yeniden kadrajlamayı ne tip fotoğraf çekimlerinde kullanabiliriz?
Cevap: Eğer odaklama yapmak için acelemiz varsa hemen hemen her türlü fotoğraf çekimlerinde kullanabiliriz. Bizler portreden, konser çekimlerine kadar her türlü çekimde bu yöntemi kullanıyoruz.
Soru: Elimizden geldiğince otomatik netleme yöntemini kullanmadan, kendi odak noktalarımızı seçerek çekim yapıyoruz ama merkez dışındaki noktaları odaklamakta zorlanıyoruz. Bunun için ne yapabiliriz?
Cevap: Tüm odak noktaları içinde en hassas olanı “merkez odak noktası” olduğu için, diğer odak noktaları nesneye odaklanmakta zorlanıyorsa veya hiç odaklanamıyor sa o zaman merkez odak noktasına seçerek çekimimizi yapmalıyız. Bu özellikle az ışıklı ortamlarda çok sık karışılacağımız bir durumdur.
Soru: Merkez odak noktasını seçtim ama hala odaklamada zorlanıyor veya yapamıyorum
Cevap: Bunun çözümü için birkaç yöntem var. Sırayla kolaydan zora doğru gidelim:
Soru: MF (Manuel Focus) nedir, ne zaman kullanılır?
Cevap: MF (Manuel Focus), makinanın otomatik odaklaması yerine bizim elle odaklama yapmamızdır. Lens veya gövdede bulunan AF/MF anahtarlarını kullanarak sistemi MF moduna alıp, sonrasında optik bakacı kullanarak odaklamamızı elle yapabiliriz. Buda bize bilhassa yakın pozisyonlarda istediğimiz noktaya daha rahat odaklama imkanı verir aşağıdaki resimde olduğu gibi
Doğru Odaklama
Soru: MF (Manuel Focus) kullanıyorum ama netlemeyi olduğunca iyi yapamıyorum!
Cevap: MF kullanmanın en zor yönü doğru odaklama yapmaktır. Bu durum özellikle alan derinliğin sığlaştığı açık diyafram veya tele lens kullanımında kendini gösterir. Bazı fotoğraf makinelerinde optik bakaçlar yeterince büyük olmadığı için bu durumda manuel odaklamanızı zorlaştırabilir.
Hoşçakalın…
Kızkalesi / Erdemli MERSİN
/in Gezi/tarafından Bülent ErdalMersin ve Erdemli’nin önemli bir turizm merkezi konumunda bulunan Kızkalesi, Mersin ‘e 60, Erdemli‘ye 23 km. mesafededir. Yaz aylarında yoğun bir turistik canlılığın yaşandığı ilçeye, özel aracınız haricinde, minibüslerle de ulaşabilirsiniz.
Kızkalesi
Kızkalesi’nin tarihçesi:
Buranın tarihi adı Korykos‘tur, yöre Romalılar,Bizanslılar, Selevkoslar, Ermeniler, Selçuklular Fransızların (Kıbrıs Krallığı), Karamanlılar ve son olarak Osmanlılar‘ın hakimiyetinde kalmış olan önemli bir yerleşim bölgesidir. Yapılan kazılar buraya ilk yerleşimin MÖ. 4. yüzyıla ait olduğunu belgeliyor. Ünlü tarihçi Heredot, bu şehrin Georges adında Kıbrıslı bir prens tarafından kurulduğunu anlatır. Milattan sonra 72 yıllarında Roma hakimiyetine giren Kızkalesi, daha sonraki dönemde 450 yıl Roma yönetimine bağlı olarak kalmıştır. Bu dönem içinde zeytincilikte büyük bir gelişme göstererek zeytin yağı ihraç merkezi konumuna gelmiştir. Bizanslılar döneminde ise kentin çevresi Arap saldırılarına karşı surlarla çevrilmiştir. Daha sonraki dönemde bölge Kilikya, Ermeni Krallığı ve Selçukluların eline geçmiştir.
Kızkalesi
Kızkalesi
Ermeniler 14. yüzyılda yoğun olarak artan Karamanoğlu saldırıları nedeni ile bölgeyi Kıbrıs Krallığı‘na satmışlardır. Bölge için önemli bir ticaret limanı olan kızkalesi, 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele geçirilip yeniden imar edilmiştir. 1471’de Osmanlıların hakimiyetine geçen Kızkalesi bu dönemde giderek önemini kaybetmeye başlamıştır. Cem Sultan, 1482 yılında, Rodos Şövalyeleri‘nin bölgeye yolladığı gemiye binmeden önce bir müddet burada kalmıştır.
Bölgede dolaşılan her yer önemli bir tarihi dokuya sahiptir. Kızkalesi‘nde bulunan ören yerlerinde kaleler, kiliseler, su kemerleri, sarnıçlar, lahitler, kaya mezarları, taş döşemeli yollar bulunmaktadır. Kıyıda bulunan kalenin 500 metre açığında denizin üstünde küçük bir adacık üzerine kurulmuş olan kaleye, Kızkalesi denip bölge ismini bu kaleden almaktadır. Son yıllarda restore edilen Kızkalesi’nin dış çevre uzunluğu 192 metre olup, sekiz kuleyle de korunmuştur.
Kızkalesi içinde eski dönemlerden kalma 4-5 adet kilise bulunmaktadır. Büyük kiliseye giden taş döşeli Kutsal Yol ‘da, yol boyunca dizili olan irili ufaklı lahitler o dönemden kalma görülmeye değer eserlerdir. Kızkalesi‘nin 10 km kuzeyinde bulunan vadinin yükselen kayalık yamacında kayalara oyulmuş “Adam kayalar” adı verilen insan kabartmaları bulunmaktadır. Dönemin soylu ve yöneticilerini simgeleyen kabartmalardaki figürlerde, kimi kanepeye uzanmış, kimi ise elinde üzüm salkımı tutar haldedir. Adam kayalar‘da toplam 13 tablodan oluşan Roma döneminden kalma eserler, Şeytan Deresi’ne hakim bir yerdedir. Su kuyuları ve sarnıçların haricinde, Lemas çayı‘ndan su kemerleri ile getirilen su, kalenin ihtiyacını karşılamaktadır.
Kızkalesi Panorama
Kızkalesi
Kızkalesi bugün Erdemli ve Mersin için turizmin sembolü haline gelmiştir. Yabancı ve yerli turistlerin yoğun ilgisini çeken kız kalesine, kıyıda bulunan balıkçı motorları ile geçilmektedir. Mevcut olan turizm tesislerinden bütün yıl boyunca faydalanmak mümkündür. Kızkalesi‘nde ziyaretçilerin güvenle girebileceği biri 300 metre, diğeri ise 1200 metre uzunluğunda güzel iki plajı vardır.
Yerli halkın büyük kısmı Ayaş Türkmenleri tarafından oluşmuş olup, konar-göçer hayattan yerleşik hayata geçip çiftçilikle uğraşmışlardır. Diğer Konar-göçer hayatı yaşayan Yörükler ise (özellikle Sarı Keçili Yörükleri) kış mevsimini kasaba ve çevresinde geçirip tarımla uğraşırlar. Yetiştirilen ürünlerin başında domates, salatalık, ıspanak, fasulye, marul, kayısı ve narenciye gelmektedir. Özellikle seralardan çok açıkta yetiştirilen sebzecilik üretimi gelişmiştir. Yazın yaylalara çıkan Yörükler yaylalarda da sebze yetiştiriciliği yapmaktadırlar. Yerleşik halk kasabada geçimini tarım ve turizmden sağlamakta olup, bölgede hayvancılık ise can çekişmektedir.
Hoşçakalın…
Matte Box nedir ne işe yarar ?
/in Aksesuar, Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalMatte Box nedir ne işe yarar söylemini Türkçeye tercüme edersek mat kutu veya karanlık kutu olarak tanımlayabiliriz, ayrıca ışık veya güneş kesicide denilebilir. Video veya fotoğraf makinalarının önüne takılan körüğe benziyen üst, yan ve alttan objektife gelen ışığı kontrol etmek ve birden fazla filtre takmak için kullanılan aksesuar’a Matte Box denir.
Matte Box
Matte Box kullanımının iki amacı vardır:
Özellikle DSLR makinalar ile video çekenler çok fazla gerek duymayabilirler sebebi ise pahalı olması. Bunun yanında Profesyonel görünmek isteyenlerin tercih sebebi olabilir ama Matt Box ‘un gördüğü işi lens hood (parasoley) ve standart filtreler ile de çok daha ucuza görmemiz mümkündür.
Eğer lensinizle beraber bir polarize veya UV filtre kullanıyorsanız, dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, filtrenin objektif camından daha ileri bir noktada bulunması, parasoley‘in yeterli blokajı sağlayamama olasılığıdır. Özellikle kapalı havalarda ışık daha çok yerden yansıma yapacağından yanlardan gelen ışığı elimiz veya bir kartonla kapamak parlamaların önüne önemli ölçüde geçmemizi sağlayabilir.
Matte Box
Daha çok insan odaklı belgesel türü çekimler yapıyorsanız röportaj yaptığınız kişiye gerginlik verebilir ve etraftakiler tarafından çok daha fazla fark edilirsiniz. Film setinde ise istediğiniz koşullar altında kolaylık sağlayacaktır.
Hangi matte box’ı almak konusunda tavsiye arayanlar (çok çeşitleri var kafa karıştırıcı olduğu için), internette detaylı araştırma yapmanız gerekir.
DCP Digital Cinema Package Nedir ?
/in Teknoloji/tarafından Bülent ErdalDCP nedir sorusu bir tür dijital film çıktısı özelliğinde olan Dijital Sinema Paketi (Digital Cinema Pakagce – DCP) ses ve görüntü için özel bir veri formatını içermesidir.
DCP‘nin nitelik ve özellikleri, Dijital Sinema Girişimciler birliği (DCI) adı altında toplanmış olan yedi büyük Hollywood stüdyosu tarafından standartları belirlenmiş olup, ayrıca da Dijital Sinema Sistem Özellikleri başlığı altında standart bir şekle bağlanmıştır. Bu sistemde tek bir standardın sağlanmasıyla, farklı formatların oluşması engellenmiş ve global çapta bütün dünyaya yapılan film dağıtımlarında çıkacak olan olası sorunlara en başından engel olmak hedeflenmiştir.
Ayrıca daha da önemlisi belirli bir standardın olması, sistemin korsana karşı daha korumalı ve de güvenli olmasını sağlamaktadır. Günümüzde DCP standartında; lisans ücretlerinin olmayışı, yüksek güvenlik seviyesi, üstün görüntü ve ses kalitesiyle geniş kitle tabanı tarafından 35 mm filmin varisi olarak kabul edilmektedir.
Uzun metrajlı sinema filmlerinin DCP‘leri genellikle Hard-Disk ortamında kullanıcıya teslim edilir. Gösterilecek Fragman ve reklamlar için ise USB flashdisk, DVD veya internet üzerinden indirme seçenekleri kullanılmaktadır.
Hard-Disc
DCP formunun içeriğinde medya dosyaları, paket listesi (PKL) ve bir ya da daha fazla bileşim listesi (CPL) bulunur. Bu bileşim listelerinde ise hangi resim dosyasının hangi ses dosyasıyla eşleşeceği ayrıca varsa onlara uygun altyazı bilgisi belirlenmiştir. Bu sayede tek bir DCP’de birden fazla dil seçeneği görüntü kısmının her dil için ayrı kopyasına ihtiyaç duyulmadan sunulabilip disk alanı kullanımında da verimlilik sağlanmaktadır. Veri akış hızına bağlı olarak bir DCP dakika başına 1,5-2 GB kadar depolama alanı gerektirir.
DCP formunda resim bilgileri her bir kare için 12 bit X’Y’Z’ renk uzayında, JPEG 2000 formatında sıkıştırılmış hareketsiz görüntüler olarak depolanır. Ses bilgisi ise sıkıştırılmamış halde, 24 bit örnekleme derinliğine kadar, 48 KHz ya da 96 KHz örnekleme oranıyla depolanır. Resim ve Ses için MXF dosya formatı kullanılırken; altyazıların ise Texas Instruments Cine Canvas (C) formatına çevrilip, XML dosyası olarak depolanması gerekmektedir.