İletişim Bilgileri
e-mail: info@fotopanorama360.com
web : www.fotopanorama360.com
Tel: 0542 413 16 70
Merkez Ofis-I : Harem İskele Cd.
Özlem Ap. No:49 D-11
Üsküdar-Çiçekçi / İSTANBUL
Merkez Ofis-II : Düzlerçamı Mh. 6646 Sk. No8
Döşemealtı / ANTALYA
Blog Yazı Kategorileri
- 360 Sanal Tur (32)
- 3D Modelleme (1)
- Aksesuar (17)
- Çeşitli (2)
- Dron / Multikopter (2)
- Fotoğraf Makinası (18)
- Fotoğrafçılık (108)
- Gezi (84)
- Kamping (1)
- Monitör (3)
- Sosyal Medya (2)
- Su Altı (1)
- Tarihi Yerler (11)
- Teknoloji (13)
Etiketler
360
360 derece sanal tur
antalya
antik
diyafram
dslr
en
fethiye
fotoğraf
fotoğrafta
fotoğrafçılık
fotoğrafçılığı
fotoğrafı
gidilir
havadan
ile
ISO
kalesi
kaputaş
Kaş
kenti
koyu
lens
multikopter
müzesi
nasıl
nasıl gidilir
nasıl yapılır
nedir
nerede
objektif
Plajı
pozometre
sanal
sanal tur
sensör
tur
turkey
vadisi
video
yapılır
çekilir
çekim
çekimi
çekmek
Fotoğrafta Işık Nedir Fotoğrafta Ters Işık
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalFotoğrafçılıkta Işık kullanımı ve Ters Işık Nedir …
Fotoğrafçılık aslında öğrenilmesi iyi gereken bir ışık okuludur, ışık bir resmin olmazsa olmazıdır. Bir pencere aralığında onu yakalamayı, ölçmeyi, bir yüzün, bir evin, bir objenin etrafında dönüşünü görmeyi öğrenmemiz gerekir. Günbatımını, gün doğumunu, yaz ışığını, bazı bölgelerin sisli yumuşak, bazı bölgelerin ise ezici ışığını, altın gece ışığını, mavi tan ışığını tanıma gerekliliğinin ne kadar önemli olduğunu anlamak zorundayız.
Elimizdeki makinanın ayarlarına göre parlak bir güneşe, hafif bulutlusuna, çok gölgelisine, az gölgelisine, açık gök yüzüne, kapalı havaya göre ayarlarız. Işık fotoğrafın kaynağıdır. (Photo – Yunanca ışık anlamına gelir) ama hemen şunu söyleyebilirsiniz, zaten makinem bunların hepsini otomatik olarak yapıyor haklıda olabilirsiniz ama şunu unutmayın ilk okuldan başlayarak toplama, çıkarma bilmeden Üniversiteyi elinizde hesap makinasıyla bitiremezsiniz.
Gün Batımı
Fotoğraf ve Işık:
Her sanatsal biçimin kendini ifade etmek için kendine özgü ifade araçları vardır, fotoğrafta ise bu değer ışıktır. Fotoğrafta resim, doğrudan ışıkla oluşur, ışık olmazsa olmazdır, fotoğrafçılık olgusu, ışık ile yazma, çizme sanatıdır.
Işıkla desteklenmiş bir Ev ve arka fon parliament mavisi gökyüzü
Işık kaynağının, fotoğrafı ilgilendiren özellikleri aşağıdaki gibidir:
A-PARLAKLIK : Işık şiddetinin direk veya yansıyan yoğunluğunun ölçüsüdür. Rengin yoğunluğunu ve fotoğrafın kalitesini pozisyona göre etkiler.
Parlaklık olgusu, karlı alan parlaklığından, yıldızlı veya yıldızsız geceye kadar geniş bir spektrumu içerir.
B- ŞİDDET : Şiddetli ışık, keskin , sert, kaba, yumuşak olmayan sonuçlar verir. Zayıf ve yumuşak ışık ile kullanım şeklinize göre büyülü sonuçlar elde edebilirsiniz.
C- YÖN : Işığın etkin yönü, fotoğraf çekiminde kolay ve etkili olarak kullanılabilir özelliğidir. Işığın vuruş yönü ve açısına göre, oluşacak gölgenin pozisyon ve uzunluğunu belirler.
Yön Özellikleri aşağıdaki gibidir.
Cephe Işığı : Işık kaynağı az veya çok fotoğraf makinasının arkasındadır. Resimde düşük kontrast , düz ve basık gölgeler tamamen veya kısmen objenin arkasında yer alır. Doğru oluşan renkler için tavsiye edilse bile, resimdeki hacim ve derinlik etkisi minimal seviyede oluşur.
Cephe Işığı
Yanal Işık : Işık kaynağı objenin yan tarafındadır. Resmin sağ ya da sol yanından aydınlanması şeklidir. Üç boyutluluk izlemi ve renk veriminin dengeli ve iyi olması için sıkça başvurulur, Üçüncü boyutu da ortaya çıkardığı için en kullanışlı fotografik aydınlatma şeklidir.
Yanal Işık
Tepe Işığı : Işık kaynağı resim konusunun üzerindedir. Diğer aydınlanma şekilleri
ne göre etkisi en az olan fotografik ışıktır. Çok sert aynı zamanda kısa küçük ve derinlik ifadesi vermeyen gölgeler oluşturduğu için çoğunlukla etkileyici değildir.
Alttan vuran Işık : Resim konusu alttan aydınlatılır, doğada tabi olarak oluşmayan bir aydınlatma şeklidir. Genellikle reklam çekimlerinde ve özel amaç çekimler için kullanılır.
Çeşitli Işık Yönleri
D – KONTRAST : Işığın kaynağından çıkış pozisyonuna göre resim üzerinde en açık ve en koyu noktalarının arasında oluşan yoğunluk farkıdır.
Düşük Kontras
yüksek kontras
Fotoğrafta Ters Işık
fotoğrafçılıkla bilinmesi gereken önemli temel kurallardan biride, fotoğraf çekilirken ışık kaynağını arkaya almaktır yani sırtın dönülmesidir, ama bu kural her zaman geçerli olmayabilir. Yazının bu kısmında güneşe karşı fotoğraf çekmenin avantaj veya dezavantajlarını anlamaya çalışacağız.
Ters ışık ta çekilen fotoğrafların en önemli avantajı sadeliktir. Aşağıda görülen fotoğraflar estetik olarak sergilenmeye güzel bir örnektir.
Güzel tonlanmış Ters Işık
süleymaniye camii
Fotoğrafın ters ışık tekniğine uyularak çekilmesinden dolayı alt kısmdaki görsel kargaşa tamamen fotoğraf dışına itilmiştir. Kızıl olan gökyüzü de fotoğrafın güzelliğine güzellik katan önemli bir görsellik oluşturmuştur. Ters ışık tekniği, bu fotoğraftaki gibi silueti karakteristik veya ayrıcalıklı özelliğe sahip olan yapı ve objeler için kullanılması gerekir.
Ters ışık fotoğrafının diğer avantajı, manzara fotoğrafları için geçerli olmamakla birlikte çekeceğimiz objenin gölgesini resmimizde farklı görsellik yaratmak için kullanabilmemiz dir.
Ters Işık
Ters ışığa karşı nasıl fotoğraf çekilir ayarlar nasıl olmalı?
Yukarıdaki Fotoğrafta olduğu gibi fotoğraf çekmek istiyorsak pozlamayı ışığın yoğun olduğu bölge için ayarlamalıyız. Amacımız siluet çekmek olduğu için aydınlık bölge için yapılan doğru pozlama fotoğrafını çektiğimiz yapının yada objenin siluetini karanlıkta bırakacaktır. Işığın az olduğu bölge için yapılan pozlama, gökyüzünün kızıllığı ve camii nin siluetindeki karanlık bölgeden taviz verilmesi anlamındadır.
Doğru pozlama veya Poz ölçümü nasıl yapılır: Ters ışıkta, fotoğrafta belirgin olarak çıkmasını istediğimiz ışıklı bölge için yapılan doğru enstantane ve diyafram değerlerini kullanmak demektir. Yukarıdaki fotoğrafta Camii nin arkasında kalan ve daha fazla ışık alan gökyüzü için doğru olan enstantane ve diyafram ayarı seçersek camimizin silueti belirgin vede güzel olarak fotoğrafımıza yansıyacaktır.
Ters ışık için yapılacak olan poz ölçüm değerleri fotoğraf çekenin oluşturacağı etkiye de bağlıdır. Örnek olarak bir siluet fotoğrafı çekmek istiyorsak ışık ölçümünü direk olarak siluetin arka planından yapmamız ve poz değerlerini de makinede kilitlememiz gerekir. Diğer bir yol ise makinanın genel ölçüm için verdiği değerleri, örneğin bir kaç durak azal tarakta yapabiliriz, buna örnek olarak makinenin pozometresi f/5.6 diyafram açıklığı ve 1/125 enstantane veriyorsa çekim için yaklaşık f/8 diyafram ve 1/125 sn. değerlerini kullanılabiliriz.
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com
Diyafram Enstantane ISO ayarları Nedir
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalFotoğrafçılığın dayandığı üç ana Temel Diyafram, Enstantane, ISO ayarlarını veya değerlerini anlamaya dayanır. Bu üç olguyu ve aralarındaki ilişkiyi iyi bilmemiz fotoğrafçılıkla ilgili çoğu yaratıcılık değerlerini kullanabiliyor duruma gelmemizdir.
Bu üç önemli terimin birbirleriyle olan ilişkilerini basit bir şekilde anlatırsak yani Diyafram, Enstantane, ISO
Diyafram Enstantane ISO
Bir pencere düşünün bu Fotoğraf makinanızın objektifi olsun. Panjurları Diyafram, Perdeleri de Enstantane olarak düşünelim. Panjurlar ne kadar açık olursa içeriye o kadar fazla ışık girer. Şimdi ise odanın (Makinanın) içine geçiyor ve gözümüze güneş gözlüğü takıyoruz, güneş gözlüğünün siyahlık derecesi ise ISO oluyor.
Diyafram Enstantane ISO
a)- Daha açık panjur ( Diyafram ) Açık Diyafram, Daha kapalısı ise (Kapalı Diyafram)
b)- Perdeleri ( Enstantane ) uzun süre açık tutarsanız (Uzun Pozlama), Kısa süre açık tutarsanız da (Kısa pozlama)
c)- Gözlüğünüzün açık değerlerden koyu değerlere doğru kullanımı da ISO değeridir.
Bu üç önemli değeri anlayabilmek için çokça pratik yapmanız gerekir. Başlarda otomatik olarak yapabildiğiniz bu ayarları, manuel mod da deneme yanılma yoluyla çokça resim çekerek terimleri kolayca anlayabilirsiniz, bu bilgiler size bir gün kesinlikle lazım olacaktır.
Diyafram Enstantane ISO
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com
Fotoğrafta Netleme Nasıl Yapılır ?
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalMakineyi hediye veya satın alıp, kutusunu açtıktan sonra, bütün aksesuarını yani lensini, askısını, pilini takıp sıra heyecanla beklediğiniz o ana geldi, artık bir fotoğraf makinesine sahipsiniz ve önünüzde çekmek istediğiniz bir sürü fotoğraf var. Vizöre gözünüzü götürüyorsunuz, bulanık veya flu bir görüntü var. Sakın makina nın bozuk olduğunu düşünmeyin Sadece, sakin olun… çünkü makine netlemeyi yapmadı. Oysaki makineyi açtıktan sonra çekmek istediğiniz yere doğru bakarak deklanşöre yarım basarsanız çekmek istediğiniz yerin artık net olduğunu göreceksiniz.
Fotoğrafta netleme nedir sorusunu sırasıyla anlatacak olursak:
1- Deklanşör düğmesine yarım basıp, basılı tutun. Netleme noktalarının otomatik olarak hepsi ayarlıysa (fabrika ayarları bu şekildedir), netleşmesini istediğiniz bölge netleşmiş olarak görülür.
2- Vizördeki göstergeleri kontrol edin. Makine netlemeyi yaptığında netleme noktaları bir süre vizörde veya LCD ekranda yanar söner ve ‘Bip’ sesi verir. Eğer çekmek istediğiniz obje lensinizin özellik ve sayısal değerlerine bağlı olarak yakın netleme mesafesinden kısa bir yerde duruyorsa, makineniz netleme yi yapamaz ve bu durumda netleme sesi de gelmez. Yapacağınız şey ya objeyi ya da makineyi uzaklaştırıp gerekli mesafeyi ayarlamaktır.
3- Deklanşore Basıp Çekimi yapın. Deklanşöre artık tam basabilirsiniz. Netlemeniz ‘de herhangi bir sorun yok ise fotoğrafta netleme ayarladığınız şekilde oluşacaktır.
Deklanşöre Basarken başka neye Dikkat Etmeliyiz?
Çekim sırasında yapmanız gereken işlemlerden biri de deklanşöre basarken makineyi titretmemektir. Bu konuya farklı yazılarımızda değinmiştik, ama kısaca tekrarlarsak makinayı iki elimizle tutup dirseklerimizin de mümkün olduğunca vücudumuza bitişik olmasına çalışalım, nefesimizi de tutmayı unutmayalım.
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com
Krop Faktör ( Crop Factor ) ya da Odak Uzaklığı Çarpanı nedir?
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalEskiler daha iyi bilir fotoğraf makinalarının görüntüyü kaydettiği yer filmlerdi. 35mm film eski fotoğraf makinalarında standart olarak kullanılıyordu (meraklıları hala kullanılıyor). Bu standartta çektiğimiz tek bir fotoğraf film üzerinde 24mm x 36mm lik bir alan kaplıyordu.
Teknolojinin gelişimiyle şimdi kullandığımız makinalarda ise filmin yerini sensör olarak tabir ettiğimiz, ışığa duyarlı elektronik yüzey aldı. Eski makinada kullandığımız bir objektifi kullanarak aynı görüntüyü SLR (filmli) makinada değil de DSLR (dijital SLR) makinada almaya çalıştığımızı düşünelim. Eski makinedeki filmin yerine geçen sensörün boyutunun da böylece 24mm x 36mm lik bir ölçüye sahip olması gerekiyor. Bu şekilde üretilen fotoğraf makinalarada Full Frame (Digital SLR) adı veriliyor. Örnek olarak şu an piyasada satılan Canon 5D Mark II veya III, Nikon D700 Veya D800, Sony Alpha A900 gibi makinaları örnek verebiliriz.
Üreticiler firmalar bazı sebeplerden dolayı Full Frame (Full Frame tabirini yazımızda FF olarak kullanacağız) 24mm x 36mm boyutunda olması gereken sensör boyutunu küçülterek kullanmaya karar verdiler. Bu sebepten dolayı başka standartlar ortaya çıktı. Bunlardan en yaygın olanı APS-C denilen formattır. Yani Nikon için 1.5 ve Canon için 1.6 olan çarpan değer. Nikon (APS-C standardını) Nikon DX format ismiyle kullanır. Örneğimiz bu olursa Nikon DX format bir fotoğraf makinasında (D90, D300, D5000, D7000 vs.) sensör boyutu yaklaşık olarak 15.8 x 23.6 mm dir. Bu iki standart arasındaki oran Odak Uzaklığı Çarpanı ya da Kırpma Faktörü ( Crop Factor ) olarak adlandırılır. Bu değerler hesaplandığında FF ve Nikon DX format diyagonalleri arasındaki oran 1.5 olarak bulunacaktır. Yani 24mm x 36mm Bölü 15.8 x 23.6 dersek kırpma faktörü 1.5 tur.
Canon makinalar ise APS-C standardını 1.6 olarak kullanır. Yani buda Canon’un piyasada satılan giriş seviyesi DSLR makinalarının sensör boyutunun FF makinası olan 5D Mark II veya III den 1.6 oranında daha küçük olduğu anlamına gelir. Canon giriş seviyesindeki makinalarının sensör boyutları 22.3mm x 14.9mm dir.
Buda kısaca Odak Uzaklığı Çarpanı ya da krop faktör, 35mm filmin diyagonal uzunluğunun (43.267mm) fotoğraf makinasında kullanılan sensörün diyagonal uzunluğuna oranıdır. Ya da kısa tabirle 35mm filmin sensör boyutuna olan oranı da diyebiliriz.
Krop faktörlü makinalar. Bu neyi değiştiriyor İyi bir özellikmi? yoksa Kötü bir şey mi?
Elimizde örnek olarak Nikon 300mm f/4. Objektif var. Bu objektifi FF makinada veya Nikon DX formatlı bir makinada kullandığımızda farklı sonuçlar elde ederiz. (Bilmeniz gereken ek bir bilgi de objektiflerin üzerinde yazan odak uzaklıkları standart olarak 35mm filmli makinalar ya da FF makinalar standart alınarak yazılmıştır.)
Fotoğraftada açıkça görüldüğü gibi, uzaktaki objeleri yakınlaştırma konusunda krop faktörlü makinalar bize daha fazla avantaj sağlıyor. Aslında bu avantajı şöyle özetleyebiliriz. Kullandığımız makine gövdesi krop faktörlü (APS-C) gövde ise üzerinde kullanacağımız objektifin odak uzaklığını Nikon için 1.5 ve Canon için ise 1.6 ile çarpmamız gerekiyor.
Kısaca uzak bir fotoğraf çekecek isek 300mm x 1.5(Nikon) = 450mm lik bir objektif kullanarak fotoğrafı çekmiş gibi oluyoruz. Eğer vahşi doğa, hayvan, kuş, astronomi, fotoğrafçılığı gibi bir uğraşınız olacaksa krop faktörlü bir makina kullanmak size oldukça büyük avantajlar sağlayacaktır.
Fakat buradan çıkan sonuçla tahmin edebileceğiniz gibi krop faktör geniş açılı objektifler için bir dezavantaja dönüşecektir. Şöyleki siz FF ( Full Frame ) makinada 24mm bir objektif kullanırken 84° lik bir açı görürsünüz. Aynı objektifi krop faktörlü bir makina da kullandığınız da ise sadece 61° lik açıyla yetinmeniz gerekecektir.
640 x 425 Full Frame
Teknolojinin gelişip ilerlemesiyle krop faktörlü gövdeler oldukça gelişim kaydetti ve objektifler de özel olarak bu gövdeler için üretilmeye başlandı. Krop faktörlü gövdelerde ( Body ) hem FF hem de krop faktörlü gövdeler için üretilen objektifleri kullanabiliyoruz, fakat krop faktörlü bir objektifte oluşan resim Full Frame Sensörün tamamını kaplayamadığı için FF gövdede kullanamıyoruz. Bu konuda bazı istisnalar mevcut ama genel anlamda bu böyledir. Buda Nikon FF ( Full Frame ) bir makine sahibi iseniz ona objektifin üzerinde DX ibaresi yazılı olan bir Nikon lens almayacaksınız demektir.
Konu objektiflere iken krop faktörlü gövdelerin bir avantajından daha bahsedelim. Genel olarak objektiflerde en keskin resmin oluştuğu bölge merkez ve merkeze yakın kısımlardır. Kenar ve köşelere gidildikçe keskinlik nispeten azalır. FF (Full Frame) bir objektif krop faktörlü bir makinada kullanıldığında elde edilen görüntü kırpılmış olacağından (Yani Sensörü dolduramayacağından) kenar ve köşelerde daha az keskin olan bölgelerden arınmış olacaktır.
Örneğin Nikkor AF 85mm f/1.4 D full frame vede Krop faktörlü gövdelerde de kullanılabilen bir objektif. Keskinlik kriterimiz için ise en bilimsel yöntem olan MTF grafiklerine baktığımız zaman, Photozone‘un yaptığı incelemeye göre, MTF grafiği aşağıda görüldüğü gibidir.
Grafik biraz karışık gibi gelebilir ama kısaca söylemek gerekirse tüm diyafram değerlerinde merkezdeki çözünürlük bizi tatmin ederken mavi blok olanlar, kenar (bordo) köşelerdeki (sarı) renkte olan çözünürlük skalası, ancak f/5.6 ve sonrasında işe yarar gibi görünüyor. Biz bu ( Nikkor AF 85mm f/1.4 D full frame ) objektifi FF olmayan krop faktörlü bir makinada kullandığımızda ise yukarıdakinden daha iyi bir grafikle karşılaşacağımızdan emin olmalıyız.
Başka bir konu ise vignetting (yani fotoğrafın köşelerinde oluşan hafif kararma) FF objektiflerin tamamına yakınında açık olan diyaframlarda vignetting oluşur, diyafram kısıldıkça bu aynı oranda azalır, FF ( Full Frame ) Objektifleri krop faktörlü gövdelerde kullandığımızda ise kararmanın oluştuğu yerlerin bir kısmı sensör dışında kalacağı için vignetting te azalma söz konusu olacaktır. Bu da krop faktörlü gövdelerin diğer çok önemli olmasa da başka bir avantajı olarak görülebilir.
Full frame sensör ve krop faktörlü sensör üretim teknolojileri birbirinden oldukça farklıdır. Onun için Full frame sensör üretimi hem daha zor hem de daha pahalıdır. Bu yüzden FF makinalarının avantajlarının daha fazlalığına rağmen, üreticiler fiyat avantajı sağlayabilmek için amatör fotoğrafçıları tatmin edecek APS-C sensörler ve bu sensörleri taşıyan gövdeler üretmekte hayli israrcı görünüyorlar. Krop faktörlü makinaların bir avantajı daha maliyet faktörü. DSLR gövdelerde Krop faktörlü makinalar her zaman FF ( full frame ) makinalardan daha ucuzdurlar.
Dezavantajlarına ise kısaca göz atarsak, aynı Megapiksel’e sahip FF ve Krop faktörlü iki sensörü (ya da gövdeyi) karşılaştırdığımızı zaman, Krop faktörlü makinada piksel boyutu daha küçük olacağı için detay yakalama kabiliyeti azalacaktır. Bunu şöyle de açıklayabiliriz; pikseller mecburen daha büyük alana yayıldığı için piksel boyutları daha büyüktür ve büyük oldukları içinde daha fazla ışığı üzerlerine toplarlar. Daha fazla ışık ise daha fazla ve doğru bilgiyle aynı anlama gelir. Noise (gürültü, dijital fotoğrafta istenmeyen noktacıklanma, kumlanma) oluşumuna neden olan bilgi kaymaları da elimizde daha çok bilgi olduğundan daha da zorlaşacaktır. Kısaca büyük piksel boyutu demek yüksek ISO değerlerinde başarımı artıran bir faktör demektir ama tek başına da yeterli değildir.
Diğer bir konu ise Net Alan Derinliği olan (DOF: Depth of field) konusu, aynı odak uzaklığı ve diyafram kullanılarak yapılacak olan çekimlerde FF gövdelerle daha sığ alan derinliği elde edilecektir. Bir örnekle açıklamamız gerekirse Krop faktörlü bir gövde ve odak uzaklığı 50mm olan bir objektif kullanıp diyaframı da f/1.8 olarak ayarlıyoruz. Netlediğimiz objenin uzaklık mesafeside 2M. olsun. Bu durumda toplam alan derinliğimiz ~11.2cm olacak. Aynı kadrajı elde etmek için FF makinada 75mm odak uzaklığı olan bir objektif kullanmamız gerekecekti.
Bu sefer diyaframı f/1.8 olarak ayarlıyoruz ve objektifimizi 2m uzaklığa netliyoruz. Kadraj, diyafram değerimiz ve netleme noktamız aynı olmasına rağmen sonuçta elde edeceğimiz toplam alan derinliği sadece ~7.3cm olacaktır. Bu çıkan değerden toplam alan derinliklerini oranlarsak yine yaklaşık Krop faktör olan 1.5 sayısına ulaşırız.
Bu çekimi biraz daha farklı olarak odak uzaklığını değiştirerek değil de aynı odak uzaklığındaki objektifi kullanarak, bu sefer bulunduğumuz konumu değiştirerek aynı kadrajı elde etmek suretiyle de yapabiliriz. Sonuçta FF makinada da 50mm f/1.8 objektifi kullanıp diyaframıda f/1.8 olarak ayarlayalım, daha önceki çekimdeki kadrajın aynısı yakalamamız için fotoğraf makinasını yaklaştıralım ve 1.333m ye netleme yapalım. Değişen hiç birşey olmayacak alan derinliğimiz yine sadece ~7.3cm olacaktır. Buradan da anlaşılacağı gibi sensör boyutu büyüdükçe sığ alan derinliği elde etmek kolaylaşıyor ve tersi olan durumda küçüldükçe artıyor. Bunun bize pratikteki getirisi veya faydası ne olur diye sorabilirsiniz. Özellikle makro çekimlerde ihtiyacımız olan büyük alan derinliğini Krop faktörlü makinalarla yakalamanız daha kolay, hatta sadece küçük sensörlü olduğundan bazı makrocular kompakt makinalarla makro çekimini tercih ederek harikalar yaratıyorlar. Farklı olan diğer durumda portre ya da moda fotoğrafı ile uğraşanlar için önemli olan sığ alan derinliğini yakalamak ise FF gövdeli makinalarla bunun daha kolay olduğu bir gerçektir.
Krop Faktör’lü ya da Odak Uzaklığı Çarpanı DSLR makina seçimi yaparken bilmeniz ve anlamanız gereken önemli kavramlardan biride budur.
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com
Objektif seçimi yaparken Öncelikle nelere dikkat etmeliyiz?
/in Aksesuar, Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalAmatör fotoğrafçılar, genelde DSLR makinalarını aldıktan bir süre sonra özellikle objektifin çok önemli olduğu, kendi objektifinin ise yetersiz kaldığı konusunda genel bir kanıya kapılırlar. (Bu tam olarak doğru sayılmaz, ben hala 18-55mm. ilk lensimi rahatlıkla kullanıyorum, kit lensler o kadar da kötü değildir .) Bu yüzdende objektif satın almak içinde arayışa başlarlar. Bu arayış objektiflerini genişletmek maksadıyla ek objektif satın almak şeklinde olabilir. Eğer makinayla gelen veya aldıkları objektiften memnun değil iseler yeni alacakları objektif için daha dikkatli olmaya çalışacaklardır.
Peki öyle ise objektif alırken nelere dikkat edeceğiz?
Öncelikle yapılması gereken husus hangi odak uzaklığı ya da odak aralığındaki objektife ihtiyacımız olduğunu belirlemektir.
Bu ise bir süre fotoğraf çektikten sonra, fotoğraf çekmenin ince ayrıntılarını öğrenip, nasıl fotoğraflarlar çekmek istediğimiz olgusunun bilincine varmaya başlamaktır.
Elimizde bulunan objektif veya objektifler bu tür fotoğrafları çekmemize izin vermiyorsa objektiflerin yenilenme zamanı gelmiştir diye düşünebiliriz. Fakat öncelikle bilmeniz gereken bir terim var: Kırpma Faktörü ya da Odak Uzaklığı Çarpanı (Focal Length Multiplier, Crop Factor). eğer terime yabancıysanız ya da detaylı olarak öğrenmek isterseniz.
Krop Faktör ( Crop Factor ) ya da Odak Uzaklığı Çarpanı nedir? yazımızı okuyabilirsiniz.
Kullandığınız ekipman APS-C sensör bulunduran krop faktörlü bir gövde ise (yani 35mm.Full Frame gövde değilse) objektif seçiminde bu kriterleri düşünmemiz gerekiyor. Alacağımız objektifin odak uzaklığı değişecek ve kırpma faktörü ile çarpılacak. Örnek olarak tele objektif almak istiyorsunuz 70-300mm. bir objektifte karar kıldınız; ama bu objektif sizin kullandığınız Crop Factor lü gövde de 105-450mm. olarak işlev görecektir (örnek olarak Nikon larda Crop Factor x 1.5 tur). Objektif seçiminizi ise buna göre yapmalısınız.
Diğer önemli bir husus ise Nikon APS-C gövdeler için ürettiği objektifleri DX ibaresiyle belirtiyor. Bu sebeple üzerinde DXyazılı bir Nikkor objektif FF gövdelerde tam olarak uyum sağlıyamıyor. Aynı şekilde Canon ise bu tür objektifler için EF-S ibaresini kullanmaktadır. Diğer lens üreticileri Sigma DC, Tamron Di II, Tokina ise DX kısaltmasını kullanıyor (bu konudaki detaylı açıklamayı Çeşitli Objektifler Üzerindeki Terim Açıklamaları yazımızda bulabilirsiniz). Bu objektifler APS-C gövdeler için üretildiğinden daha sonra gövde değişimi yapacağınızda ya da ikinci gövdeniz bir FF (Full Frame) gövdeyse bu objektiflerle birlikte kullanamayacağınız anlamına gelmektedir.
Full Frame Sensör………… Crop Faktörlü Sensör
Hangi odak uzaklığı aralığında bir objektif alacağımıza nasıl karar vereceğiz? Aslında bu iş düşünüldüğü gibi zor değil, beğendiğiniz veya örnek olacak bir fotoğraf bulun, resmin data detayına ulaşabiliyorsanız fotoğrafın EXIF (dijital fotoğrafların içine perde hızı, diyafram, çekildiği tarih saat, makine marka ve modeli gibi teknik data bilgilerin gömülmesini sağlayan bir sistem) değerlerine bakın. Hangi makina ile ve hangi odak uzaklığında çekilmiş olduğunu öğrenin. Eğer bulabilirseniz arkadaşlarınızın elindeki objektifleri de deneyin. Hangi odak uzaklığında hangi açıyı görüyorsunuz test ederek böylece tecrübede kazanacaksınız.
Başka bir yöntem ise Tamron’un hazırladığı güzel bir uygulama var onu da kullanabilirsiniz, Focal Length Comparison. Bu programı kullanarak hangi odak uzaklığının kaç derece görüş açısına sahip olduğunu fotoğraf üzerinde görebiliyorsunuz. Ayrıca 35mm film (FF yani Full Frame) ya da Dijital (APS-C yani krop faktörlü) makinalar için ayrı ayrıda seçim yapabiliyorsunuz. Arzu ederseniz internetten programı indirip bilgisayarınızda da kullanabilirsiniz.
Bu programa benzer şekilde çalışan ve Nikon ekipmanlarını seçmenize olanak sağlayan başka bir uygulama da NIKKOR Lenses Simulator. Burada hem DX ve FX gövdeleri, hem de DX ve FX objektifleri birlikte veya ayrı ayrı olarak teste tabi tutabiliyor ve hangi ekipmanın daha çok işinize yarayacağını tespit edebiliyorsunuz.
Odak uzaklığımızı ya da odak aralığımızı belirledikten sonra bu aralıktaki hangi ürünlerin doğru olduğunu tespit ederek seçebiliriz.
Örneğin makro çekimlerden hoşlandığınızı fark ettiniz buda bundan sonra daha fazla makro fotoğraflarla ilgileneceksiniz demektir. iyi makro fotoğraflar çekmek istiyorsanız, o zaman bir makro objektif satın almanız gerekecektir. Daha sonra hangi odak uzaklığı ve aralığında bir objektife ihtiyacınız olduğunu tespit edip Nikon, Canon veya diğer markalar arasında seçimi yapmanız gerekecektir. Fiyat ve özellikleri araştırmak için internette kaynak bulmak artık çok kolay, özellikle Lens Review’ larına bakmayı da ihmal etmeyin.
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com
Tripod Seçerken Nelere Dikkat Etmeli
/in Aksesuar, Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalTripod seçerken öncelikle Hangi amaç ve sıklıkla kullanılacağı, taşıma kolaylığı, ekipmanın maksimum ağırlığının taşınabilir olması ve bütçe gibi kriterleri belirlemeniz gerekir.
Bunun için çok fazla sorulan hangi tripod sorusunu, kısaca cevaplamaya çalışacağım.
Tripod Seçerken
Karbon-fiber malzemeden oluşan Tripod lar, yaygın olarak kullanılan alüminyum Tripod lar’dan hem ağırlık hem de denge konusunda daha avantajlıdır. Fakat avantajlarının yanında bu malzemeden yapılan tripod lar fiyat olarak şu an için hayli yüksek seviyededir. Eğer finansal sorununuz yoksa karbon-fiber malzemeli tripod lar seçiminiz olabilir. Fakat ucuz bir tripod alacak kadarda zengin olmayın, yeni bir tripod daha almaya kalktığınızda bu size dahada pahalıya mal olacaktır.
Standart bir seçim için dikkat etmeniz kriterleri sıralayalım:
Bacaklar :genelde Boru ve Kanal tipi olmak üzere ikiye ayrılırlar, boru tipi olanlar ağır, dengeli, daha uzun ömürlü olmaları nedeniyle daha çok tercih edilenlerdir. Bu tip bacaklar çoğunlukla 2, 3, 4, 5 parçalı (Aşamalı) olmaktadır. Tripod unuz ne kadar az parçalı (Aşamalı) olursa daha dengeli olacağını unutmayın. Mümkünse kullanacağınız aparatları da yanınızda bulundurarak, alacağınız tripod un denge testini, karton veya gazete sallayarak’da rüzgar titreşim testini yapın.
Unutulmaması gereken diğer önemli bir hususta mekanik sağlamlığı ve işlevselliğidir.
Kafa (Head) Kısmı: Makine ağırlığının haricinde, kafanın ağırlığının da hesaba katılıp seçtiğiniz Tripod un bu Denge-Ağırlık oranını tolere etmesi gerekmektedir, buna dikkat edilmezse sıkıntı veya keyifsizlik yaşayabilirsiniz. Kafa seçiminde işlevsellik anlamında çeşitli kullanım şekillerine uygun tercihler vardır,
Kafa (Ball Heads)
-Ball Head (top Kafa) yaygın şekilde kullanılan modeldir, Açıklaması ise seri ve sürekli hareket gerektiren ortamlarda pozisyona bağımlı kalmadan rahat rahat fotoğraf çekebilmektir.
-Film ve Video Çekimleri için uygun olanlar ise hem dikey hem de yatayda ayar yapılabilen kafalardır.
Video Çekimi İçin Kafa
Kafa (Ball Heads)
Fotoğraf Bir Sanattır… Hoşçakalın
www.fotopanorama360.com