İletişim Bilgileri
e-mail: info@fotopanorama360.com
web : www.fotopanorama360.com
Tel: 0542 413 16 70
Merkez Ofis-I : Harem İskele Cd.
Özlem Ap. No:49 D-11
Üsküdar-Çiçekçi / İSTANBUL
Merkez Ofis-II : Düzlerçamı Mh. 6646 Sk. No8
Döşemealtı / ANTALYA
Blog Yazı Kategorileri
- 360 Sanal Tur (32)
- 3D Modelleme (1)
- Aksesuar (17)
- Çeşitli (2)
- Dron / Multikopter (2)
- Fotoğraf Makinası (18)
- Fotoğrafçılık (108)
- Gezi (84)
- Kamping (1)
- Monitör (3)
- Sosyal Medya (2)
- Su Altı (1)
- Tarihi Yerler (11)
- Teknoloji (13)
Etiketler
360
360 derece sanal tur
antalya
antik
diyafram
dslr
en
fethiye
fotoğraf
fotoğrafta
fotoğrafçılık
fotoğrafçılığı
fotoğrafı
gidilir
havadan
ile
ISO
kalesi
kaputaş
Kaş
kenti
koyu
lens
multikopter
müzesi
nasıl
nasıl gidilir
nasıl yapılır
nedir
nerede
objektif
Plajı
pozometre
sanal
sanal tur
sensör
tur
turkey
vadisi
video
yapılır
çekilir
çekim
çekimi
çekmek
Havadan Arazi Fabrika Şantiye OSB Fotoğraf ve Video Çekimi
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalGünümüzde çeşitli amaçlar için Havadan Fotoğraf ve Video Çekimi hem ekonomik hem de daha fonksiyonel ve işlevsel hale gelmiştir.
Şüphesiz ki bunda teknolojinin geldiği noktada insansız yerden kumanda edilen hava araçlarının rolü inkar edilemez. Çeşitli irtifalarda yapılan son derece kontrollü uçuşlarla elde edilen görüntüler mükemmel bir şekilde her yerde kullanılabilmektedir.
Kuruluşumuz Fotopanorama360 bu konuda sektörün önde gelen firmalarından biridir Amacımız hava çekimlerinde gökyüzünden pek alışık olmadığımız çok farklı ve ilginç fotoğraflarla işlevsel, sanatsal ve kaliteli görüntüleri istenilen yer ve zamanda farklı kadraj’lardan alıp kullanımınıza sunmaktır.
Kısaca anlatmamız gerekirse; Size çok yaratıcı ve amacınıza uygun Kurumsal Tanıtım Filmi ya da Reklam Filmi ni “Post – Prodüksiyon” dahil hazırlıyoruz…
“POST-PRODÜKSİYON” ise bir yapımın ( Tanıtım Video, Tanıtım Filmi ) çekim öncesi ve çekimden sonraki görsel aşamalarının tümünün karşılanmasıdır. (senaryo, görsel akış, montaj, seslendirme vs. gibi)
Bu video sayesinde ulaşmak istediğiniz kitleye hem daha güçlü hem de daha çabuk bir şekilde ulaşıp karşılığını da hemen alabilirsiniz.
Tanıtım Görsel Çekimleri
QAIWAN CİTY (Irak _Süleymaniye)
Pamukkale
Tatil Köyü Belek
Sanayi Tesisi
Organize Sanayi Bölgesi
Arazi Hava Çekimi
Serbest Bölge ANTALYA
Hava Çekim
Multikopter VİDEO ÇEKİMLERİMİZİN BAZILARI >>>
Fotoğraflar Nasıl Depolanmalı
/in Teknoloji/tarafından Bülent ErdalGiriş seviyesindeki DSLR fotoğraf makinalarının MP (Mega Piksel) değerlerinin ortalama 24 seviyelerine ulaşması sebebi ile Fotoğrafçıların en büyük dertleri bu çekilen fotoğrafların Bilgisayar’da depolanması.
Bunun yanında tüm DSLR makinaların Full HD kalitede video çektiği de dikkate alınırsa fotoğraftan daha fazla videolar içinde yer gerekli. İşte tam burada bu kadar çok veri için harici disklerin ne kadar önemli olduğu devreye giriyor.
Basit bir hesapla ortalama JPEG bir fotoğraf boyutunun 4-5 MB, bu fotoğraf RAW formatında olursa 20 ila 50 MB değerinde olduğu düşünülürse binlerce fotoğrafı Bilgisayarımızda saklamak hem hızı azaltacak hem de hard disk ‘imizde önemli yer kaplayacaktır. Onun için en az 1TB lık Harici bir hard disk ‘imizin olması kaçınılmaz oluyor, daha fazla kapasiteli olması sizin ihtiyaç ve tercihinize kalmış.
Arşivi Düzenlemek:
En büyük problem ise arşivi düzenlemek ve o kadar fotoğraf içinden aradığınızı bulabilmenizdir, bunun içinde ADOBE BRİDGE veya LIGHT ROOM gibi programlar ile Fotoğraflarınızın çekim yerini veya çekim yaptığınız kişileri “TAG” layarak hem kolay bulunmasını sağlar, hem de aynı zamanda fotoğraflarınız üzerinde oynayıp düzenleyebilirsiniz.
Hoşçakalın …
Fotoğrafta Doğru Pozlama nedir
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalFotoğrafçılıkta en korkulan bölüm yani doğru pozlama; Fotoğraf makinemizin deklanşörüne bastığımız anda diyaframı açılır ve belli bir sürede açık kalıp kapanır. Diyaframın açık kaldığı bu süreye pozlama süresi denir. Diğer bir anlatımla diyaframın açılıp kapanma hızı veya makinanın perde hızı olarak ta tarif edilir. Perdenin bu hızı diyaframın (aperture) açık kaldığı süre içinde filme veya sensöre düşen ışık miktarını da belirler. Pozlama süresi saniyenin 1/5000 gibi çok küçük bir bölümü olabileceği gibi 1-2 dakika hatta daha uzun bir zaman dilimi ‘de olabilir.
Bu konuda şu veya bu değerleri kullanın demek imkansız gibi çünkü çekimin yapıldığı saate, çevre ve mekandaki ışık kaynaklarına göre kullanılacak olan değerler değişmekte. Ama fotoğrafta pozlama nedir konusunda genel bir rehber sunmak mümkün.
Uzun Pozlama: 114sn, ISO:200, Diyafram:10mm@f/7.1
Öncelikle makinamızda ayarlayacağımız ilk şey ISO, olabildiği kadar düşük ISO kullanmak, özellikle fotoğraf çekerken mümkün olduğunca ISO 100 civarlarını geçmemek. Bu değer hem daha kaliteli olan fotoğraf çekmemiz için önemli, ayrıca daha uzun enstantane kullanabilmemize de olanak sağlar.
Peki öyleyse diyafram ve enstantane ‘yi nasıl ayarlayacağız? Genelde gece çekimlerinde aşağıdaki gibi davranabilirsiniz ama unutmamak gerekir ki bu kullanılabilecek pek çok farklı yoldan sadece bir tanesi.
Yıldırım
Burada anlatılan değerler sadece yol göstermek için. Sizin makinanız ve kullanım şeklinize göre bu değerler elbette değişiklik gösterecektir. En iyi yol bol bol pratik yapmak en azından ise tam duraklık değerleri olan (ISO100, 200, 400 vb; f/2.8, f/4, f/5.6 vb; 1/30, 1/15, 1/8 vb. ) ezbere bilmekte fayda var.
Uzun Pozlama: 10.9sn, ISO:400, Diyafram:22mm@f/25
Örneğimiz yıldırımdan olduğu için ayarlarımız tamam, peki nasıl olacak da yıldırımı yakalayacağız bir kere havanın uygun şartlarda olması gerekli, enstantaneyi ise uzun tutup ardı ardına çekim yapın buradaki uzundan kasıt 1 saniye değil en azından 8 saniye olmalı. Böyle yaparsanız kadrajı değiştirmeden her fotoğrafın çekimi biter bitmez yeni çekim yapın ve şanslı gününüzde iseniz bir çok yıldırım fotoğrafı çekmiş olacaksınız.
Bir diğer tavsiye ham fotoğrafta (RAW) gerekli programlarla oynama yapabilirsiniz. Fakat aşırı pozlama ‘da gitmiş olan tonlar geri zor gelir, az pozlama ‘da ise karanlık bölgelerde doku bozulması oluşur, onun için siz çekim anında mümkün olduğunca doğru pozlama yapmaya çalışın. Bu uzun zaman dilimlerinde fotoğraf çekerken Tripod kullanmayı sakın unutmayın.
Uzun Pozlama: 30sn, ISO:100, Diyafram:18mm@f/2.8
Hoşçakalın …
Yıldız Parkı Korusu – Beşiktaş İSTANBUL
/in Gezi/tarafından Bülent ErdalBeşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan ortalama 46 Hektarlık alana sahip olan Yıldız Parkı Korusu İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesine bağlı olup kent içindeki en büyük koru olma özelliğinin yanında tarihi bir park, huzurlu ve rahat nefes alacağınız piknik alanları, ayrıca da restoran ve kahvaltı yerleri ile güzel mekanlara sahiptir.
Malta Köşkü
Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) ilk kez kayıtlarda ismine ulaşılan ve 1600 lü yılların başında Osmanlı döneminde isminden bahsedilmeye başlanan Yıldız Parkı Korusu o dönem Kazancıoğlu Bahçesi olarak anılmakta olup bu ailenin ‘de mülkü idi. Daha sonra bahçe 4.Murat tarafından satın alınıp kızı Kaya sultan ‘a hediye edilmiştir.
Yıldız Parkı Korusu Lale devri döneminde masal gecelerini andıran “Çerağan eğlenceleri” nin yapılıp düzenlendiği yer olarak ta tarihi kayıtlarda yer almaktadır.
Yıldız Parkı
Sultan Abdulaziz ‘in Çırağan Sarayı ‘nı yaptırdıktan sonra Bezm-i Alem Sultan ‘ın Kasır inşa ettirdiği Yıldız koruluğuna hayran olduğu, bugün Beşiktaş ile Ortaköy arasında ana cadde üzerinde bulunan günümüzde halen ayakta duran mermer ve taş işlemeli köprü ile Sultan Abdulaziz koruluğu saraya bağlamıştır. “Mabeyn bahçesi” olarak ‘ta anılan koruyu o dönem sadece padişah ve yakın çevresi kullanabilmekteydi.
Ortaköy Beşiktaş Yolu
Payı-tahta çıkmasının ardından Yıldız Sarayı ‘na yerleşen 2.Abdulhamid Şale, Malta, Kaskat, Çadır, Set, Limonluk ve Cihannüma köşkleri ile ayrıca Saray tiyatrosunu inşa ettirdiği dönemde yabancı, yerli usta, sanatkar ve uzmanlara büyük paraların harcandığı koru inşası için, hatıra defterlerinde “her metre karesine altınlar döküldü” ifadesi kullanılmıştır.
1925 yılında İtalyan bir işletmeciye verilip casino olarak kullanılan Şale Köşkü, Atatürk ’ün kesin müdahalesi ile bu işletmeciden geri alınmıştır. 1930 yıllarında üçe bölünüp; tepe kısmında bulunan yapılar Harp Akademisi ‘ne ayrılmıştır (daha sonra 1978 yılında Kültür Bakanlığı’na bırakılmıştır), yine duvarın arkasının kuzey yönünde bulunan Şale Köşkü ise TBMM ‘ye bırakılmıştır.
Çadır Köşk
1960 ile 1970 yılları arasında bakılamayan park, 1979 senesinde Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Gn.Md. olan Çelik Gülersoy ‘un Belediye Başkanı Aytekin Kotil ile yaptığı protokol ile parkı ‘n bakımı Park içindeki Köşkler ‘de restore edilip düzenlenerek kullanıma açılmıştır. 1994 senesinde mukavele yenilenmeyerek kullanım hakkı tekrar İstanbul Büyük şehir Belediyesi ‘ne geçmiştir.
Yıldız Parkı ‘nda 400 yıllık nadir bulunan “Sekoya” ların yanı sıra Sedir, Köknar, Çam, Dişbudak , Ladin, Ardıç, Porsuk, Yalancı Akasya, Meşe, Menengiç, Sofora, At kestanesi, Oya ağacı, Kaymak ağacı, Acem Dutu, Sabun ağacı, Acem Dutu, Amerikan Lale ağacı ve Çin şemsiyesi gibi çoğunluğu yabancı kökenli olan 120 çeşidin üstünde çalı türü ve egzotik ağaç bulunmaktadır.
Hoşçakalın …
360 derece Sanal Tur
Yıldız Parkını (Beşiktaş İSTANBUL) 360 derece Sanal Tur ile gezin
Temel Fotoğrafçılık Terimleri Diyafram, Enstantane, ISO
/in Fotoğrafçılık/tarafından Bülent ErdalTemel Fotoğrafçılık Terimleri Diyafram, Enstantane, ISO …
Bu bölümümüzde, fotoğrafçılık ile ilgili yayın, makale ve kitapları okurken veya bu konu ile ilgili sohbet ederken her zaman karşılaşacağımız üç Temel Fotoğrafçılık Terimi üzerinde duracağız.
Şimdi bu üç temel kavram üzerinden yola çıkarak fotoğrafın nasıl çekildiğini kısaca anlamaya çalışalım. Çektiğimiz fotoğraflar, makinada lens üzerinde düşen görüntülerin, mercekler yardımı ile film veya dijital makinelerde CCD/CMOS adı verilen sensörlerin üzerinde oluşması ile elde edilir.
Bu süreç içinde fotoğrafçı, üç temel parametreyi belirleyerek çekime başlar. Bunlar diyafram, enstantane ve ISO değerleridir. Diyafram, filme (veya CCD’ye) düşecek ışık miktarının ne kadar geniş veya dar bir aralıktan objektif yardımı ile makinaya gireceğini, Enstantane ise, bu belirlenen aralıktan giren ışığın, ne kadar süre ile film (ya da CCD) üzerinde kalacağını, ISO ise, filmin veya CCD’nin, bu gelen ışığa karşı ne kadar hassasiyet göstereceğini belirler.
Enstantane ve Diyafram Değerleri
Temel Fotoğrafçılık Terimleri; Diyafram, Enstantane, ISO bu üç temel parametre, ışığın miktarını azaltma veya artırma anlamına gelir. Diyafram’ı ne kadar çok açarsak, filmin üzerine o kadar fazla ışık düşecektir. Buna benzer şekilde, enstantane’yi (örtücü perde) ne kadar süreyle açık kalmaya ayarlarsak, bu ışığın o kadar fazlalaşacağı anlamındadır. ISO ayarımız ne kadar duyarlıysa, filmin veya CCD’nin ışığa vereceği tepkime de o oranda fazla olacaktır.
Bu ayarların her birinin film veya CCD üzerindeki etkisi fotoğraflarda farklı efektler elde etmemizi sağlayacaktır. İşte burada önemli olan, çektiğimiz fotoğrafların sanatsal kullanımı konusunda temel bilgi ve tecrübeyi oluşturmasıdır.
Bu bölümümüzde ışık miktarının hesaplanmasını bazen sıkıcı olan matematiksel formüllerle değil, örneklerle anlatmaya çalışacağız. Diyafram (Aperture) Yukarıda kısaca belirttiğimiz gibi, diyafram ışığın girmesi için genişliği değişebilen bir deliktir ve fotoğrafı çeken kişi tarafından (SLR veya DSLR makinalarda) açılıp, kapatılabilir. Aşağıdaki resimde diyaframın yedi pozisyonu görülmektedir. Soldaki, en açık, sağdaki ise, en kapalı şeklidir.
Diyafram
Diyafram “stop” olarak tanımlanan bir “F” değeri ile ifade edilir. Bu tanımlanmış olan değer “F” değeri küçüldükçe diyafram daha fazla açılır , değer büyüdükçe ise diyafram daha fazla kısılır. Örnek olarak sağdaki diyaframın kapalı olmasına karşın, stop (“F”) değeri sayısal olarak daha büyüktür. Soldaki diyaframda ise, açık olmasına rağmen, stop cinsinden değeri tam tersi daha küçüktür. Fotoğraf makinasındaki diyafram, 1, 1.4, 1.8, 2.0, 2.8, 4.0, 5.6, 8, 11, 16, 22…. sayısal değer şeklinde gider.
Bu değerlere ek olarak ‘da ara duraklar vardır. Örnek olarak 3.5 gibi. Her bir diyafram değeri, bir önceki değerden iki kat fazla olan ışık anlamına gelir, yani diyaframın değeri sayısal olarak bir durak (stop) küçüldüğü zaman, fiziksel olarak diyafram bir stop daha açılmış olur yani fotoğraf makinesinin içine giren ışık miktarı iki katına çıkmış olur, aslında bu bir kuraldır fakat bu kuralın matematiksel bir temeli de vardır, şöyle ki her bir diyafram değerinin karesi bir sonraki değerin karesinin yarısına eşittir, bu da hemen aklımıza bunun dairenin alan hesaplaması formülünü çağrıştırıyor olmasını getirdiğidir.
Diyafram
Diyaframı birer seviye açma (sayısal değerini düşürme) veya kapama (sayısal değerini artırma) ile, film üzerine bir kat daha fazla ışık alırız veya eksiltiriz. Aşağıda anlatacağımız enstantane ‘de fonksiyon olarak aynı işi yapar. Peki o zaman bu iki ayar arasındaki fark nedir bunları değiştirmek ise, neyi değiştiriyor ? Cevap ise bu değerlerin ayrı ayrı değişebiliyor olması, bize çekeceğimiz görüntü üzerinde efekt uygulama olanağını vermesidir.
Blur Örnekler
Şimdi bu efekt (effect) olayına kısaca göz atalım. Açık diyafram (sayısal olarak düşük değer), odakladığımız objeyi netleştirirken, bu odak mesafesi dışında ka velan objeleri ise mesafe ile orantılı olarak uzaklaştıkça bulanıklaştırır (blur). Bu da bize objelerin ön arka planlarının netlemesini kontrol etmemizi ve esas objenin kendisini öne çıkarmamıza yardımcı olur.
Kısık diyafram ise (sayısal olarak büyük değer), kadrajımız içindeki objelerin net alanın daha fazla olmasına olanak sağlar. Yani bu çalışma ilkesi aynı gözümüz gibi hareket eder. Şayet gözümüzü çok fazla açıp bir objeye bakmaya çalışırsak, esas baktığımız objenin arka planının hafifçe bulanıklaştığını fark ederiz.
Depth of Field
Her lens, gerekli veya ihtiyaca cevap verebilecek diyafram aralığını sunamaz. Bir lensin kalitesi ve gücü, imkan tanıdığı açıklık ve kapalılık alanı ile ölçülür. Günümüzdeki kaliteli ve pahalı lensler, çok düşük olan diyafram değerlerinden (maksimum açıklık oranı), çok yüksek diyafram değerlerine kadar bir skalada seçenek sağlarlar. Diyaframı çok açılabilen özellikteki lenslere hızlı lensler denir çünkü bu tip lensler, film veya sensör üzerine daha hızlı bir şekilde bol ışık aktarabilirler.
Diyafram Açıklığı
Consumer serisi özellikli dijital kameralar bu konuda çok fazla güçlü değildirler ve size sunabildiği diyafram aralığı, genel olarak 2.0 ile 8 skala aralığında, 2.0, 2.8, 4, 5.6 ve 8 olarak toplamda 5 (birim) stoptur. Zoom özellikli lenslerde ise özel bir durum söz konusudur. Bu lensler, en az zoom pozisyonunda sunduğu diyafram açıklığını, en fazla zoom açıklığında sunamaz.
Diğer bir deyişle maksimum olan zoom ile minimum olan zoom arasında yarım, bazen’de bir stopluk fark oluşur. Bu aslında optik ve mekanik bir durumdan kaynaklanır. Buradan yola çıkarsak fotoğrafçının, fotoğrafla ilgili olan temel becerilerini, doğru diyafram değerini algılama, bilme ve de bunu kullanması ile ortaya çıkar, yani değiştirilebilir değerler arasında (enstantane, diyafram ve ISO) belki de en önemli olanı, diyafram ‘dır.
Portre çekilirken, genelde açık diyafram, manzara fotoğrafları ise genelde kısık diyafram ile çekilir. Enstantene ( Shutter ) : Film veya sensör (CCD) üzerine düşecek olan ışığın süresini belirler. Bu işlev için bir perde kullanılır ve çekim şartlarına göre belirlediğiniz zaman periyodu içinde açık tutulur ve ardındanda kapanır.
Bu zaman dilimi içinde lens ve diyaframdan giren ışık, film (sensör CCD) üzerine yansıtılır. Bu konumda da ölçü birimi yine stoptur ve bu konumdaki ayar pozisyonları kendine özel artış katsayılarıyla gider. Bu konum için enstantane, Obtüratör, perde, shutter, pozlama süresi ve örtücü gibi isimlerden anlatımlarda herhangi bir tanesi kullanılabilir. Yaygın olarak kullanılan ise pozlama süresi terimidir.
Shutter ,Perde, Obturator, Örtücü
Bu konumdaki ayar pozisyonları 30, 15, 8, 4, 2, 1, ½, ¼, 1/8, 1/15, 1/30, 1/60, 1/125, 1/250, 1/500, 1/1000….. dizesi şeklinde gider ve fotoğraf filmi ya da CCD üzerine ışığın kaç saniye boyunca düşeceğini belirler. Dikkat edecek olursak, süreler bir öncekinin yarısı şeklinde ya da tersinden bakarsak, aynı diyaframda olduğu gibi, bir stop noktası, kendinden önceki veya sonrakinin iki katı ve ya yarısı kadar ışığı sağlar film, (sensör CCD) üstüne.
Aslında burada önemli olan konu normal kullanım dahilinde bu değerler, ortamda bulunan ışığın seviyesine göre 1/8 sn. ile, 1/1000 sn. arasında değişir fakat pozlama süresi (enstantane) ayarları ile oynayarak, fotoğrafın görselliğine katabileceğimiz çok fazla şeyler vardır. Çok yüksek değerdeki enstantaneler, filme çok az bir zaman diliminde ışık girmesini sağlayacak, fakat buna karşılık ise hareketi “dondurmamızı” sağlamış olacaktır. Aksi durumda olan düşük değerlerde ise, filme daha fazla ışık girmesi sağlanacağı için kadrajımızdaki hareketleri doğal olarak hissettirecektir.
Görüntü Sensörü
Hareketli Resim
Yukarıdaki fotoğrafta yaklaşık olarak 1/30 gibi bir poz lama süresi kullanılmıştır. Şayet bunu 1/125 veya 1/250 olarak pozla saydık, havadaki su damlacıkları donmuş şekilde, çocuğun el hareketleri ise hissedilmeyecekti. Benzer olan şekilde 1/8 gibi bir poz lama süresi kullansaydık, çekim için tripoda gereksinim duyacaktık ve bu sefer havadaki su damlacıkları daha uzun görsellikte olacak, fakat çocukların hareketleri ise çok fazla flu yani bulanık olacaktı.
Fotoğrafta sağdaki kız çocuğunun ellerinde oluşan bulanıklık, bu ellerin fotoğrafı çekerken hareket halinde olduğunu göstermektedir. Olay anı çekilmiş bu fotoğrafta , çocuk iki eli ile arkadaşına suyu püskürtürken, diğerinin savunma hareketi, havada uçuşan su damlacıklarının bırakmış olduğu izler, bize bu fotoğrafta çok yoğun ve ani hareketlerin oluştuğunu göstermektedir.
Enstantane Değerleri
Fotoğrafımızı çekerken uzun pozlama gerekirse yani 1/30 sn veya daha uzun olan bir süre (1/8, ¼, 1 sn. vb.) pozlama yapacaksak, tripod bir üç ayak sistemi kullanıp, fotoğraf makinemizi de sabitlemeliyiz. Aksi takdirde, elimizdeki titremeler, çektiğimiz fotoğrafı bozacaktır. (uzun pozlama gerektirdiğinden, özellikle gece çekimlerinde)
Aperture
Sonuçta Diyafram ve Pozlama süresi (Enstantane), birbirlerine bağımlıdırlar yine biri birlerine yardımcı olmak amacı ile kullanılırlar. Ters orantılı olan bu iki unsur, makinadan içeri giren ışığı dengelemek amaçlı olarak artırılıp veya azaltılabilir. Şayet ışık doğru ayarlanmaz veyahut dengelenmezse, overexpose (patlama), ya da underexpose (eksik pozlama, fotoğrafın karanlık kalması) oluşur.
Pozlama
Dijital fotoğraf makinelerinde iki ayrı tip perde vardır. Bunlardan birincisi mekanik özellikli perdedir (Analog makinalar da da bu tip perde kullanılır, açılıp kapanabilen). İkinci ise dijital (elektronik) olan perdedir ortada bir perde yoktur ve bu perde aslında lojik olarak çalışır, yani CCD veya CMOS sensörün elektronik olarak devreye alınıp, devreden çıkarılması ile çalışır.
Dijital fotoğraf makinelerindeki bir diğer farkta, ara pozlama sürelerinin ayarı konusunda çok daha detaylı sonuçlar verebilme özelliğidir (aperture, priorty ve auto modlarında). Örneğin 1/159sn. gibi bir pozlama süresine kimyasal (Analog) fotoğraf makinelerinde rastlayamazsınız. ASA – ISO : Eski fotoğrafçıların ASA olarak tanımladığı ISO, filmin ışığa duyarlılık hassasiyetini belirler.
ISO değerleri, genel olarak 50, 100, 200, 400, 800, 1600 … katları şeklinde gider. Ama çoğunluklada ara değerler de kullanılabilir (80, 125, 160 gibi). Kimyasal fotoğrafçılıkta (günümüzde özel çekimler haricinde kullanılmıyor), fotoğraf üzerindeki kimyasal yapının daha duyarlı olması, dijital fotoğrafçılıkta ise, elektronik olan ışığa duyarlı sensörlerin daha duyarlı olması ile sağlanır. 200 ISO ile çekilen bir fotoğraf, tüm diğer parametrelerin aynı olması koşulunda (diyafram, enstantene, ışık koşulları), 100 ISO ile çekilmiş olana göre iki kat fazla değerde ışık alır.
ASA – ISO Değerleri
ISO değerleri, aynı pozlama süresi ve diyafram da olduğu gibi (F-stop), ışığın şiddetini artırmak veya azaltmak için kullanılabilir. Kimyasal fotoğrafçılıkta ISO değeri, Makineye takılan film makarası ISO değeri ne ise, ona göre ayarlanıp kullanılmalıdır ama dijital fotoğrafçılıkta iş biraz daha farklıdır, kullanıcı, ISO değerini (sensör duyarlılığını) istediği gibi değiştirebilir.
Burada dikkat edilmesi gereken önemli konu filmin veya CCD ’nin ışığa olan duyarlılığı yükseldikçe yani ISO değeri arttıkça, fotoğrafta “ grain ” adı verilen kumlanmalar oluşacaktır. Digital fotoğraflarda oluşan bu kumlanmanın adı ise “noise” yani çok küçük noktacıkların oluşmasıdır. Bu pozisyonda yüksek ISO değerleri bize hızı sağlarken, düşük ISO değerleri de fotoğrafta netlik sağlayacaktır, ama bazı durumlarda netlik yerine, hız ve ışıktan kazanım daha gerekli olup önem kazanır.
Örnek olarak gece çekmemiz gereken bir fotoğraf, ama yanımızda tripod da yok, bu pozisyonda uzun poz lama yapamayız, yaptığımız taktirde görüntüyü net olarak elde edemeyiz. Fakat ISO ’yu birkaç stop artırıp, poz lama süresini ’de birkaç stop düşürürsek, böylece kısa bir zaman diliminde titretmeden fotoğrafımızı çekebiliriz. Ama sonuçta küçük kumlanma (noise) razı olmak şartıyla. Gerekli olmadıkça fotoğrafın netliği açısından yüksek ISO değerlerini tercih etmemeliyiz.
Sitemizdeki Diğer ilgili Konuları aşağıdaki linklere tıklayarak izleyebilirsiniz>>>
>>> Fotoğrafçılık Nedir
Diyafram ve Diyafram ayarı Nedir
/in Fotoğraf Makinası/tarafından Bülent ErdalDiyafram ayarı ‘nın değeri F sayısıyla belirtilir. Diyafram ın ayarı yalnızca pozlama sürecini değil, netlik alan derinliğini de etkiler. Objektif in odaklandığı obje veya noktanın hem önü hem de arkasında keskin netliğin oluştuğu bölgeye netlik derinlik bölgesi denir. Bu oluşan bölgenin derinliği objektifimizin diyafram ayarı ve türüne bağlıdır.
Netleme Noktası
Alan Derinliği
Örnek olarak, geniş açılı olan objektif ‘lerin cömertçe netlik alan derinliği veya netlik alanı vardır. Ayrıca objektif in açısı genişledikçe netlik alan derinliği de artar. Çok geniş açılardaki objektiflerin netlik ayarlarını yapmak pratikte gereksizdir; sebebi ise, objektifin geniş netlik derinliği, kadraj içindeki her görselin net olmasını sağlar. Öte yandan bunun aksi, tele objektifler ‘deki alan derinliği ise oldukça dardır. Bu tip objektifleri ( teleobjektif, zoom ) kullanırken, netlemenin çok iyi yapılması gerekir, çünkü bu tip objektifler netleme de çok fazla hatayı kaldırmaz.
f – Değeri kısık Objektif
Diyafram açıldıkça (F sayısı küçüldükçe) netlik alan derinliği azalır, öndeki objelerin net arkadaki objelerin flu çıkması gibi.
Bu özellik ile Yaratıcı kontrolleri elde etme:
Fotoğraf makinamızdaki objektif diyafram ayarı seçimi ile netlik derinliğini azaltarak ( F sayısını küçülttükçe) ön plandaki vurgulamak istediğimiz nesneyi veya objeyi daha belirgin hale getirebiliriz. Örnek olarak çalılıkların önünde duran bir kuş resmini çekiyorsak objektifin F sayısı büyükse (diyaframın kısılması) kuş ile birlikte çalılık alan da net olarak çıkacaktır; bunun aksi F sayısı küçükse (diyaframın açılması) kuşu netlediğimizde arka plandaki çalılıklar net olmayacak fakat kuş daha belirgin ve net olarak gözükecektir.
Açık Diyafram (küçük F değeri)
Diyafram Ayarının Etkisi
Işık ve film (Sensör) hassasiyetinin (ISO – ASA) dikkate alınması:
Diyaframın açıklığı ve enstantaneyi seçebilme özelliği büyük ölçüde ortamdaki ışık koşulları ve kullandığımız film (ISO – ASA) türüne bağlıdır. Örneklersek, çok az ışıklı ortamda f 8′in seçilmesi, doğru olan pozlandırmayı sağlamak için, çok yavaş bir enstantane ayarı gerektirecektir. Böylesine yavaş bir enstantane ise, çok yavaş hareket halindeki bir figürün bile hareketlerini ‘dondurmak’ için yetersiz kalacaktır.
Burada devreye filmimizin (Sensör) hızı diğer bir deyişle ışığa duyarlılık özelliği girer. ISO nun ikiye katlanması (örneğin ISO 200′den 400′e çıkması) aynı olan ışık koşullarında, daha hızlı bir enstantane veya daha kısık olan bir diyafram ayarını kullanarak, ışığın az olduğu ortam için doğru olan bir pozlandırma elde etmiş oluruz.
Bu ayarları Otomatik ya da Diyafram veya Enstantane öncelikli ayarlar ile de tabii ki yapabiliriz ama önemli olan neyin ne olduğunu anlayabilmemiz için Manuel ayarları bilmemizde oldukça önemli.
Hoşçakalın …