Diyafram ve Diyafram ayarı Nedir
Diyafram ayarı ‘nın değeri F sayısıyla belirtilir. Diyafram ın ayarı yalnızca pozlama sürecini değil, netlik alan derinliğini de etkiler. Objektif in odaklandığı obje veya noktanın hem önü hem de arkasında keskin netliğin oluştuğu bölgeye netlik derinlik bölgesi denir. Bu oluşan bölgenin derinliği objektifimizin diyafram ayarı ve türüne bağlıdır.
Örnek olarak, geniş açılı olan objektif ‘lerin cömertçe netlik alan derinliği veya netlik alanı vardır. Ayrıca objektif in açısı genişledikçe netlik alan derinliği de artar. Çok geniş açılardaki objektiflerin netlik ayarlarını yapmak pratikte gereksizdir; sebebi ise, objektifin geniş netlik derinliği, kadraj içindeki her görselin net olmasını sağlar. Öte yandan bunun aksi, tele objektifler ‘deki alan derinliği ise oldukça dardır. Bu tip objektifleri ( teleobjektif, zoom ) kullanırken, netlemenin çok iyi yapılması gerekir, çünkü bu tip objektifler netleme de çok fazla hatayı kaldırmaz.
Diyafram açıldıkça (F sayısı küçüldükçe) netlik alan derinliği azalır, öndeki objelerin net arkadaki objelerin flu çıkması gibi.
Bu özellik ile Yaratıcı kontrolleri elde etme:
Fotoğraf makinamızdaki objektif diyafram ayarı seçimi ile netlik derinliğini azaltarak ( F sayısını küçülttükçe) ön plandaki vurgulamak istediğimiz nesneyi veya objeyi daha belirgin hale getirebiliriz. Örnek olarak çalılıkların önünde duran bir kuş resmini çekiyorsak objektifin F sayısı büyükse (diyaframın kısılması) kuş ile birlikte çalılık alan da net olarak çıkacaktır; bunun aksi F sayısı küçükse (diyaframın açılması) kuşu netlediğimizde arka plandaki çalılıklar net olmayacak fakat kuş daha belirgin ve net olarak gözükecektir.
Işık ve film (Sensör) hassasiyetinin (ISO – ASA) dikkate alınması:
Diyaframın açıklığı ve enstantaneyi seçebilme özelliği büyük ölçüde ortamdaki ışık koşulları ve kullandığımız film (ISO – ASA) türüne bağlıdır. Örneklersek, çok az ışıklı ortamda f 8′in seçilmesi, doğru olan pozlandırmayı sağlamak için, çok yavaş bir enstantane ayarı gerektirecektir. Böylesine yavaş bir enstantane ise, çok yavaş hareket halindeki bir figürün bile hareketlerini ‘dondurmak’ için yetersiz kalacaktır.
Burada devreye filmimizin (Sensör) hızı diğer bir deyişle ışığa duyarlılık özelliği girer. ISO nun ikiye katlanması (örneğin ISO 200′den 400′e çıkması) aynı olan ışık koşullarında, daha hızlı bir enstantane veya daha kısık olan bir diyafram ayarını kullanarak, ışığın az olduğu ortam için doğru olan bir pozlandırma elde etmiş oluruz.
Bu ayarları Otomatik ya da Diyafram veya Enstantane öncelikli ayarlar ile de tabii ki yapabiliriz ama önemli olan neyin ne olduğunu anlayabilmemiz için Manuel ayarları bilmemizde oldukça önemli.
Hoşçakalın …
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!